Dün bu köşede dünya barışı üzerine iyi niyetimizi "Trump'a yakışan!..." başlığı altında yorumlamıştık. Ama görünen ve de yaşanan manzara o ki; ABD Başkanı Trump; "Bildiğim bildik... " havalarına kapılmış gidiyor.
Nereye gideceği konusunda da kuşkuluyum.
Sanki üzerine görevmiş gibi Trump, İsrail'in başkentinin Kudüs olduğunu tüm dünyaya duyurdu...
Yani Trump diyor ki; "Siz istediğiniz kadar itiraz edin, ben bildiğimden şaşmam!.."
Böylesi anlayışlar yüzünden dünyanın yaşadığı savaş vahşetini tarih yazdı; yazmaya devam ediyor ne yazık ki...
Kudüs'ün Müslüman dünyasındaki kutsal önemini bilmeyen mi var?
ABD Başkanı Trump da bu bilenler içinde; en önde olan, bu konuda en sorumlu mevkide bulunmasına karşın, düşünce ve tutumuyla "en sorunlu" kişi görüntüsü sergiliyor.
-Kudüs, İsrail'in başkentidir, diyor Trump... O kadar!..
Düş yorumculuğu buna denir. Durduk yerde yararsız konuşma böyle olur.
Atlantik ötesinde hayal kurup; gelip Ortadoğu coğrafyasında kendisine yaşam alanı yaratma hevesine/hayaline kapılan bir sömürü anlayışıdır bu...
"Maşa varken el yakılmaz" anlayışını yaşatmak için; coğrafyamızda taşeron terör örgütleri kurup silahlandıran, sonra bu grupları masum insanların başına musallat eden, bela eden sömürü anlayışı ne yazık ki çağımızın yüzkarası anlayışı olarak Batı Dünyasınca kurgulanıyor. Çünkü bu dünya daha önceki savaş deneyimlerinde kendi insanının kanını akıtmanın acısını yaşadığından şimdi taşeron terör örgütü kurup kendi emellerini gerçekleştirme düşünün peşine takılmış bulunuyor.
Niçin böyle mi? ABD'nin 1960'larda kendine yaşam alanı açmak için -yalnız başına- o zamanların Vietnam'ına Conilerini çıkarmış, kan akıtmış, can almış, yakıp yıkmıştı. Ama savaş sonunda Vietnam'ın Vietkonglarından öylesine bir tokat yemişti ki...
Bir dönem bu dersin acısını belleklerinden atamadı Coniler...
Bu nedenle de o günden beri ne tür milliyetçilik olursa hemen anında söndürmenin çaresini arıyorlar. Ortadoğu coğrafyasında ulus milliyetçiliğinin önünü kesmek en kestirme yol onlar için...
Geçmişte -bu anlamda- siyasal gelişmeler ülkemizde bir kaç kez yaşandı.
Bugünlerde de yaşanıyor ne yazık ki...
Görünen o ki; Ortadoğu Müslüman Dünyasının göbeğine İkinci Büyük Savaş sonrası Batı Dünyasınca montajlanan siyonist anlayışın temsilcileri bu coğrafyada egemen olsun isteniyor.
Böylece Batının sömürgecileri; bu coğrafyadaki Müslüman dünyasını hançerleyip bitirmek, doğal kaynaklara kavuşmayı hayal ediyorlar.
ABD Başkanı Trump'un son çıkışı böyle bir düşü/hayali gerçekleştirmek için atılan adım olarak değerlendirilebilir.
Yoksa Atlantik ötesinden gelip kabuk bağlamış bir yarayı kaşıyıp kanatmanın başka ne gibi anlamı olabilir?