Sağlık Bakanlığı Bakanlık Müşaviri ve Özel Kalem Müdürü Çaykaralı hemşerimiz Fatma Aktaş mesleğinde 32.yıla girmenin mutluluğunu ve onurunu yaşıyor.
Nasıl yaşamasın ki..
Herkesin “Fatma ablası” olarak gönüllere kazınmanın bedeli de bu olsa gerek.
Nereden gelirse gelsin gönlünü ve kapısını güleryüzü ile vatandaşa açan, onların sağlık sorunları noktasında üzerine düşenin fazlasıyla yapan Fatma hanımı, hemşerileri ile bir başka seviyor.
Ankara’da Trabzon’un sesi, kulağı, gözü konumunda...
Mesai kavramı yok her an kendisine ulaşmak mümkün..
Fatma ablaya ulaşan çaresiz kalmıyor anlayacağınız.
Kendisini ziyaretimde, “Trabzon’un gizli bakanı gibisiniz ” dediğimde takındığı mütevazı tavır bile gülümseyerek, “İşimizi yapıyoruz abartmayın Ahmet bey” cevabını verdi.
Valla ben abartmıyorum..
Fatma ablanın güzelliğini, yardımseverliğini, merhametini bilmeyen yok. Bakanlık bünyesinde onu sevmeyen yok. Sağlık Bakanımız başta olmak üzere bakanlık çalışanlarının da “Fatma ablası” olarak gönüllerdeki yerini almış..
Kendisine bu şehrin ekmeğini yiyen bir gazeteci bir vatandaş olarak teşekkür ediyorum.
Allah kendisinden razı olsun.
Ankara’da Fatma Hanım gibi bürokraside çok değerli ve çok başarılı hemşerilerimiz var.
Hem ülkemiz için hem de Trabzon için büyük kazanımlar.
Hepsine sahip çıkalım, kurulan gönül bağı ilişkileri suistimal etmeyelim.
Kimse kusura bakmasın ama bazen “Ankara yolunu suyolu yapıp” keyfi ziyaretler yapanlar var.
Alışkanlık haline getirmişler..
Oralar ne kahve köşesi ne de eğlence merkezi.
Bırakalım herkes işini yapsın sıkıntılarımız, sorunlarımız ve dertlerimiz için çalışıp mücadele etsinler.. Ankara’da bürokrasi olarak elimiz kolumuz, ne kadar güçlü olursa kazanan bu şehir olur. Kilit noktalarda görev yapan bürokratlarımız da koltuklarının hakkını vermeli..
Koltuktan güç almak yerine koltuğa güç vermeli..
Vicdanlarını dinleyip vatandaşa karşı adaletli, tarafsız ve dürüstçe hizmet vermeliler. Gerek Ankara’da gerekse de Trabzon’umuz da bu özelliklerdeki yönetici ve bürokratlarımızın artmasını temenni ederim.
Sayımız ne kadar fazlalaşırsa o kadar güçlüyüz demektir.