Neler yapmışız?

38 yıl sonra türlü türlü çetrefilli oyunları bozarak şampiyon olmuşuz.

Türlü yönetimler gelmiş ,türlü yönetimler geldikleri gibi gitmişler.

Lakin Anadolu beyi en zor yıllarda dahi beyliğini korumuş hatta hareket ve de eyleme geçememiş olsa bile zincirlerini her zaman fark etmiş .

Şampiyon olmuşuz şampiyonluğu paraya çevirememişiz.

Her dönemin sonunda borcumuz ikiye katlanmış.

Bazı dönemler siyaset Trabzonspor’un kalbine kadar girmiş, bazı zamanlarda misyonunu yemiş.

Derken gelen şampiyonlukla yeniden mazimize döndük derken, düşünceler aykırılıklar içerisinde yer alınca istenmedik zamanda kongre kararı alınması zorunluluğu ile baş başa kalmışız.

Nedenlerinin en büyük sebebi ise, her dönem yapılan transferler ölümcül endişeler içerisinde her daim vücut bulup kene gibi Trabzonspor’a yapışmıştır.

Şampiyon takımı daha da güçlendirmek lazımken, mevcut kadroyu bozmadan üç tane veya dört tane skorel futbolcularla takviyesi  yapılması gerekirken, bizler on dört tane futbolcu almışız. 

Üstelikte hepsi sıradan futbolcu olup ,üstüne üstlükte kadro derinliğine katkı sunamayanlardan oluşan sol ayaklılar.

Sonuç !

Aslanı kediye çevirmişiz.

Şimdi kongreye hazırlanırken, borç yükü gelecek borçlar ile birlikte (eski parayla) dört kat trilyonsa seçilecek yönetimi ağır bir borç yükü belediğine göre,  Ertuğrul Doğan’da seçilse, Ahmet Ağaoğlu bırakıyorum, sonradan dönüyorum da dese yönetimlerine bu havayı koklamış maddi yönden elini taşın altına sokabilecek yöneticilere yönelmeleri elzemdir.

Kısa örnekle!

Mesela eski yöneticilerimizden Nevzat Kaya, Hüseyin Başaran, Ahmet Kul gibi örnekleri çoktur.

Bu yönde zor saatlerde bu gibi arkadaşları bu birlikteliğe dahil etmek için uğraş vermekten imtina etmemelidirler.

Nevzat Kaya gibi yöneticiler, Trabzonspor’da nasıl başarılı olacağım diye düşünmez.

Nevzat Kaya gibi bir yönetici, Trabzonspor’a nelerin engel olduğunu bilir ve de öncelikle bu engelleri kaldırmak için düşünür ve de hareket eder.

Sonrası kendiliğinden gelir.

Son yıllarda vizyonu Trabzonspor’a ne getirir, ne götürürü  hesap etmeden yönetimde görev alanları gördük. Karar aşamasında da üç kişinin, Trabzonspor adına dört kişinin karar verdiğine de şahit olduk.

Bir taraf üç futbolcu alırken, diğer taraf dört futbolcu aldı. Yönetim kendi içerisinde handikaplar yaşarken, meydan alınan futbolcuları sisteminde oynatacak hocamız Abdullah Avcı’ya kalınca zayıflatılmış kadroda kendi sahasında, lig sonuncusu Ümraniye’ye boyun bükerek bu sezondan beklentisinin olmadığına imza attı. Abdullah hocanın yaşam şeklinde akıllı ve de zeki olmasına bir diyeceğimiz yoktur.

Oysa mesleği toplumsal bir olayı temsil ettiğine göre, aklını ve de zekasını tüm Trabzonspor paydaşlarına kabul ettirme modunun dışına çıkartamadığı için istifasını ayakta alkışlarım.

Trabzonspor Abdullah hocaya kazandırmıştır.

Lakin Trabzonspor şampiyonluğunu paraya çevirememiştir .

Evet.. Trabzonspor hem aklı başında katkı sunacak yönetici, hemde maddi yönden katkı sunacak kaynak yaratacak yöneticiler lazımdır ..

Zor saatlerde bu konunun aciliyeti de bundandır.

İşte Nevzat Kaya, Hüseyin başaran Ahmet Kul ve de daha nice Trabzonlu bu ülkede vardır.

Trabzonspor’u yaşamak, Türk futbolundaki en büyük meydan okumadır.  Bu bilmek dahi Trabzonspor’a bir katkıdır.