TRABZONSPOR'A KIYMAYIN EFENDİLER


Nitekim bu zaman dilimi içinde twitter’daki hesabımdan şu uyarıyı yaptım: “Trabzonspor 10 kişi oynuyor, Alper Uludağ’ın idrak edemediği sadece taç çizgisi değil. O bu maç ve bu takımın oyuncusu değil, acil değiştirilmeli.” Bu uyarımın üstünden 10 dakika geçmeden Alper Uludağ Nani’ye yaptığı sert ve kontrolsüz hareketten ötürü kırmızı kart görüp, oyundan ihraç edildi.
Yazılarımı takip eden okuyucular iyi bilirler ki ben oyuncudan çok oyunla ilgilenen bir spor yazarıyım. Dolayısıyla oyuncudan çok teknik direktörün bilgisi, becerisi, zihinsel süreçleri, tecrübesi ve kurgulayıp kurgulayamadığı oyun inşa süreçleriyle ilgiliyim. Çok belli ki Sadi Tekelioğlu süper ligin düzey ve kriterlerini ya anlamamış ya da bu düzey ve kriterleri bir alt ligin düzey ve kriterleriyle karıştırıyor.
Bu sezon Trabzonspor’un başına gelenler ile Fenerbahçe’nin yaşadıkları ya da deneyimledikleri yan yana konulup bir mukayese yapılmak istense, her koşulda, bu maçın kesin favorisinin Fenerbahçe olacağı ya da olduğu çok açık. Dolayısıyla Trabzonspor’un bu maçı kayıpsız geçebilmesi oynamaktan çok oynamama, dolayısıyla da oynatmama stratejisiyle ancak mümkün olabilirdi. Ama Tekelioğlu maça böyle başlamadı; oynamaya çalıştı, bir gol ve bir kayıp verdi.
İkinci yarıda Mehmet  Ekici ve Özer Hurmacı’yı oyundan alan Tekelioğlu, kısmen maç başlangıç hatasını telafi etmeye çalıştıysa da, bu durum hatanın telafisinden çok mevcut hatayı daha da derinleştirip, içinden çıkılmaz hale getirdi. Özellikle de Mehmet Ekici’yi oyundan alarak Trabzonspor’un durumu eşitleme ya da maçı kazanma ihtimalini tümüyle ortadan kaldırdı.
Bu tabloyla Trabzonspor artık çok haklı olduğu mağduriyetini sportif kulvarda temsil edemiyor. Yazık. Kıymayın bu takıma efendiler!