Genel Kurula; Başkan Ertuğrul Doğan ve yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Mahmut Ören ile kurul başkanları ve divan üyeleri katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Mahmut Ören tarafından, 2020 yılında divan üyesi olmaya hak kazanan Başkan Ertuğrul Doğan’a Divan Üyelik Belgesi takdim edildi.
Konuyla ilgili duygularını dile getiren Ertuğrul Doğan, “Eski Divan Başkanımız Ali Sürmen döneminde divan üyesi olmaya hak kazanmıştık fakat belgemizi almak bu güne nasip oldu. Başkanlığını yapmaktan büyük onur ve gurur duyduğum Trabzonspor’da divan üyesi olmak da büyük şeref" sözlerine yer verdi.
Ardından 25, 30 ve 35 yılını dolduran üyelerine belgeleri verildi.
Divan üyelerine belgelerinin teslim edilmesinin ardından konuşmasını yapmak üzere Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Mahmut Ören kürsüye çıktı.
Divan Başkanı Ören konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Trabzonspor, Anadolu’nun kalbinde yer alan, başarılarıyla dünya futbol sahnesinde tanınan çok önemli bir kulüptür. Kulübümüz, karşılaştığı zorlukları camiamızın ortak aklı ve güçlü dayanışması sayesinde aşmıştır. Birlik ve beraberlik ruhumuz, Trabzonspor’un en büyük gücü ve kimliğidir. Avrupa kupalarına erken veda etmemiz ve lige kötü başlamamız bizleri üzmüştür. Bu süreçte, takımın başına tecrübeli teknik direktör Şenol Güneş getirilmiştir. Şenol Hoca’nın geçmişte birçok başarıya imza atmış bir isim olduğuna ve ilerleyen dönemde takımımızın daha iyi performans göstereceğine inanıyorum. Trabzonspor olarak her koşulda kulübümüzün yanında olmalı, yönetimimizin emeğine sahip çıkmalıyız. Eleştirilere saygı duyarken, hakaret içeren söylemleri kabul edemeyeceğimizi belirtmek istiyorum. Trabzonspor’un menfaatleri doğrultusunda sağduyulu davranarak başarıya odaklanmalıyız. Yeni tüzüğümüzle kaldırılan arşiv ve müze kurulu üyelerine teşekkür ediyorum. Basketbol takımımızın birinci lige davet edilmesi de bizleri gururlandırmıştır. Futbol dışındaki branşlara ilgi göstermeli ve tribünleri doldurmalıyız. Kulübümüzün mali sorunları karşısında, Başkan Ertuğrul Doğan’ın sermaye artışı çabaları sayesinde bankalara olan borcumuzdan kurtulduk. SGK ve vergi borçlarımızın da çözülmesi için umutluyuz. Son olarak, asıl sorunumuzun kültür erozyonu olduğunu vurgulamak istiyorum. Tribün ve sosyal medya baskılarıyla kulübümüzün değerleri zarar görmektedir. Trabzonspor sevgisini yeni nesillere aktarmak zorundayız. Yarın Fenerbahçe ile önemli bir maç oynayacağız. Tüm taraftarlarımızı birlik içinde takımımızı desteklemeye davet ediyorum.”
Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Mahmut Ören’in ardından Başkan Ertuğrul Doğan konuşmasını gerçekleştirdi.
Doğan ise şu ifadeleri kullandı:
“Hep söylediğim gibi bu hayatta görebileceğim en değerli ve şerefli göreve sizlerin takdiri ile gelmiş bulunmaktayım. Bir buçuk yılda çok şey yaşadık. Çok önemli sıkıntılardan geçtik ama seçildiğim kongrede sizlere bir söz vermiştim: Benim asıl amacım Trabzonspor’un ekonomisini sürdürülebilir ve bu kulübü yürütülebilir bir hale getirmekti. Bu süre zarfında inanın, bunu anlatması ve tarif etmesi biraz zor. Eski başkanlar, eski yöneticiler beni daha iyi anlayacaktır muhakkak. Geliri mevcut faizinin yüzde 10’unu karşılayabilecek bir kulübü, şu an itibariyle tüm bankaların elinden bir şekilde kurtarmış olduk. Trabzonspor’un bankalara yılda 700-800 milyon TL arasında olan faiz yükünü ortadan kaldırdık. Geldiğimiz günden beri özellikle bugüne kadar Türk futbol tarihindeki en önemli stat sponsorluğunu gerçekleştirdik. Bunun yanında SPK ile yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde kulübümüzün değerli çalışanları ile beraber üç tane bedelli sermaye artırımı gerçekleştirdik. Bu sermaye artırımları ile beraber kasamıza 9 milyar TL’ye yakın bir para soktuk. Takdir edersiniz ki biz bunları başaramasaydık, şu anki mevcut durumumuz üzerine gelecek 9 milyar TL ve faizleri ile beraber kulübümüzün, nasıl bir ekonomik kaos ortamı içerisinde kalacağını sizlerin takdirine sunuyorum. Daha önce de söylediğim gibi, biz bu yükten kulübümüzü tüm Trabzonspor camiasının sevenlerin desteği ile beraber belli bir noktaya getirdik. Bitti mi? Hayır, bitmedi. Trabzonspor’un yaklaşık olarak 24-25 yılda üst üste gelen sizlerin de gayet net bildiği çok büyük bir vergi borcu var. Vergi borcunun dışında bizim piyasaya kalan borcumuz 1 milyar TL seviyelerinde. Ülkemizin içinde bulunduğu durum ve mevcut vergi borcunun da %50’nin üzerinde bir faizle şu anda faizlendirilmesi nedeniyle kulübümüzün önünde büyük bir problem olarak duruyor. İlk geldiğimiz zaman dahil olmak üzere önümüzdeki yıl içerisinde bu borcun nasıl kapatılacağının planlamasını da yapmış bulunmaktaydık. Şu an itibariyle, daha öncekileri nasıl yaptıysak bunların da kapatılması ile alakalı planlamalarımız tamamıyla hazır. Ne yapacağımızı çok net biliyoruz. Dolayısıyla, nasip olur bu göreve devam edersek önümüzdeki yıl şu ana kadar gittiği süreçteki gibi bir aksilik yaşamazsak borçsuz bir Trabzonspor’u sizlerle beraber konuşuyor olacağız. Bunun yanında özellikle Trabzonspor’un asıl önemli konularından bir tanesi gelir-gider dengesizliği. Bunu da gittiğim her yerde anlatıyorum. Burası da bunun anlaşılabileceği en iyi yer. Trabzonspor’un gelirleri ile giderleri arasında yaklaşık 50 milyon Euro’luk bir fark var. Biz, nasip olursa önümüzdeki dönemde bu borçla ilgili bir hamle yapamazsak iki-üç yıl sonra aynı borcu tekrar Trabzonspor camiası konuşur hale gelecektir. Bu kimsenin aklından lütfen çıkmasın. Ben bu borcu bitirsem de Trabzonspor camiası gelir-gider dengesi arasındaki farkı düzeltemediği müddetçe iki-üç yıl içerisinde aynı borç yine aynı seviyelere gelecektir. Benim ve yönetim kurulumun bununla alakalı planlamaları neler kısaca anlatayım. Çok önemli 4 arazi üzerinde çalışıyoruz. Burada net bilgileri vermem mümkün değil ama önümüzdeki aylar içerisinde tüm Trabzonlulara, çok değerli Trabzonsporlulara, bürokratlarımıza ve milletvekillerimize açık açık bir çağrı yapacağım ve hepsi ile Trabzon’da bir araya geleceğim. Tüm Trabzonspor camiası olarak biz bu arazileri almak durumundayız. Kendimize gelir getirecek projeler geliştirmek zorundayız. Bu yorum değil bir zorunluluktur. Çünkü zaman içerisinde, özellikle son 20-25 yıla baktığınız zaman Trabzonspor için herkes bir şeyler söylüyor; “siyasetin takımı” falan anlatılıyor. Ben her gittiğim yerde söylüyorum, siyasetin takımı Trabzonspor değildir. Son 29 yılda onlarca araziyi alan İstanbul takımlarıdır. Ben, “Bunları niye aldılar?” demiyorum; alan yönetimleri de saygıyla karşılıyorum. İş bilenindir her zaman. Çok değerli başkanlarımız, yöneticilerimiz oldu; eminim ki onlar da muhakkak talep etmişlerdir ama bunlar bir şekilde gerçekleşemedi. Trabzonspor’umuz, 29 yıl önce aldığı arazinin dışında herhangi bir arazi eline geçmedi. Dolayısıyla bunun artık dönmesi gerekiyor. Trabzonspor camiası hep bir araya gelip ‘gelir getirici’ projeleri yapmak zorunda. Bu gelir-gider arasındaki dengeyi ancak şu saatten sonra böyle büyük büyük paraları içeri sokarak, sürekli gelir getirici kira gelirleri gibi içeride bulundurarak kapatabiliriz. Bunun dışında Trabzonspor Koleji projemizden bahsetmiştik; bununla ilgili her şeyimiz hazır. Önümüzdeki hafta inşallah Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız bize yer tahsisi ile alakalı bilgileri verdikten sonra sizlere, Trabzonspor camiasına bu projelerle ilgili neler hedeflediğimizi, neler yapmamız gerektiğini tek tek anlatacağız. Yine biz gelirken “basketbol” demiştik; zamanını fırsatını bulursak Trabzon’a kazandırmak istediğimizi söylemiştik, bunu da yaptık. İnşallah bu yıl içerisinde bir üst lige tekrar çıkacağız, orada da mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Saha sonuçları ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Başkanımız Doğan, “Biz geçtiğimiz yıl ligi üçüncü bitirdik, bu yıl sonuçlar ortada. Hoca değişikliğimiz oldu. Bu konuda tüm Trabzonspor camiasına açık ve net şekilde söylemem gerekirse mahcubum. Ben ve yönetim kurulumuz olmak üzere böyle bir durumu kabullenmemiz mümkün değil. Dolayısıyla, bizi bu durumdan çıkaracak olan sayın Şenol Güneş ile tekrar anlaştık. Sayın Şenol Güneş, bu efsaneyi yaratanların başında gelen oyuncularımızdan bir tanesiydi. Hem Trabzonspor’da hem de bir İstanbul takımında şampiyonluk yaşadı. Çok önemli başarılar elde etti. Ben Şenol Güneş’e sonuna kadar inanıyor ve güveniyorum. Muhakkak ki Trabzonspor camiasının, taraftarının istediği saha sonuçlarını bir an önce gerçekleştirecektir. Bizden Şenol Hocamızın ne talebi olursa olsun, kendisinin ve ekibinin takip edeceği oyuncularla ilgili bize bilgiyi verdiği an Trabzonspor Kulübü Başkanı ve Yönetim Kurulu bununla alakalı bütçeyi bir şekilde bulup bu transferleri gerçekleştirecektir. Saha sonuçları ile alakalı, diğer takımlar ile aramızdaki bütçe farkları da dikkatinizi çekiyordur. Biz en son şampiyon olduğumuz yılda ikinci olan takımla aramızda 10 milyon Euro’luk bir bütçe farkı vardı. Artık takım bütçemizin 6-7 katı takımlarla mücadele içerisindeyiz. Zaman içerisinde yaptıkları projeler ve sponsorluklarla ciddi anlamda gelir elde ediyorlar. Tabii bu gelir-gider arasındaki fark, takımlar arasındaki yarışa da yansıyor. Bizim dediğimiz gibi en önemli konumuz, öncelikle vergi ve piyasaya kalan borçlardan kurtulmak; daha sonra gelir getirici projelerle aradaki farkı kapatmak ve camianın desteğini de arkasına alarak tekrar bu yarışın içerisinde onlarla aynı güçte mücadelenin içerisine girmek. Bizim tek hedefimiz şu anda bu. Bizim ve Trabzonspor’un olmazsa olmazı akademidir. Ben ve yönetim kurulum olmak üzere akademiye ve amatör takımlarımıza çok daha fazla destek vereceğiz. Bugüne kadar çok önemli destek verdik ama bu desteği artırarak devam edeceğiz. Kendileriyle gerçekleştirdiğimiz çok önemli projeler var. Akademinin başına efsanelerimizden Sayın Güngör Şahinkaya’yı getirdik. A Takımın başında Sayın Şenol Güneş. Benim onlara herhangi bir futbol aklı verme şansım yok. Kendilerinin camiamızda şehrimizde yaptıkları belli. Bundan sonra benden ve yönetim kurulumuzdan akademi ve A Takım ile ilgili ne istiyorlarsa ben tek tek yerine getireceğim” dedi.
Divan genel kurulumuz divan üyelerimizin dilek ve temennilerini belirttikleri konuşmaların ardından son buldu.