Trabzonspor’un son yıllarda yaşadığı bence istismara dayalı sıkıntıları görünce rahmetle andığımız Yaşar Nuri Öztürk’ün ‘Allah ile aldatmak ‘söylemi geliyor aklıma.
İnsanların kutsal saydığı, büyük önem verdiği değerler sizin o zafiyetinizi iyi bilenler tarafından suistimale en müsait tarafınızdır. Birileri zaman zaman çıkar ortaya, bunları kullanarak kendi emellerine alet ederler.
Özellikle son dönemlere baktığımız zaman başarıya susamış insanları ayağı yere basmayan uçuk kaçık hedeflere kilitleyerek söylemlerini slogana dönüştürüp onun üzerinden Trabzonspor’u ele geçirenler daha sonra bu görevlerini fiyaskoyla sonlandırıyorlar ama, Trabzonspor’a hiçbir sahada kazandıramazken , kendileri ŞAMPİYON olarak yolu noktalıyorlar..
Gerek ticarette, gerek siyasette ve elbette sosyal sahada her biri zirvedeki yerlerini alıyor..
Olanda Trabzonspor’a ve Trabzonsporlulara oluyor..
Bırakın hedefi tutturmayı, aldıkları noktada bıraksalar bile Trabzonspor’a daha çok katkı sağlamış olurlar..
Artılarını, eksilerine denk getirdiğimiz Sadri Şener’i bir yana bırakırsak,İbrahim Hacıosmanoğlu ve Muharrem Usta dönemlerinin affedilir hiçbir tarafı olmadığın göreceğiz.
“Hacıosmanoğlu “ Kupa gelecek” dedi, Usta 50. Yılda şampiyonluk vaat etti.
Hacıosmanoğlu “Beni başkan seçin ,2010-11 Trabzonspor şampiyonluk kupası müzedeki yerini alsın” sloganıyla başkan seçildi.
Sonuç ortada..
Tam bir hüsran..
Bırakın kupayı getirmeyi, Trabzonspor’un bugünkü uçuruma doğru freni patlamış kamyon gibi gitmesine yol açarak ,sonun başlangıcına imza attı.
Üç kulübe yetecek kadar futbolcu transferi yapmasına rağmen,ardından sadece sonuçsal değil, ekonomik açıdan da bir felaket tablosu bırakarak gitti.
Derken kimsenin doğru dürüst tanımadığı Dr Muharrem Usta çıktı ortaya..
Ağzı iyi laf yapıyor, işiyle, doktorluğuyla güven veriyor, 50. Yıl vaatleriyle camiaya umut saçıyor.
Görüntüsündeki vizyon ve misyon da yerinde..
Öyle ki, kimse “Futboldan anlar mı anlamaz mı” düşünmüyor.
“Ne zaman Trabzonsporlu oldu, işin içinde ne kadar bulundu , bir amatör kulüpte dahi yöneticilik yaptı mı?” sorgulanmıyor.
Furya edip delege oyunu veriyor.
Başkan koltuğa kuruluyor.
Usta kendi açısından muradına eriyor..
Ancak bakalım Trabzonspor’a neler veriyor.
Çok iyi hatırlıyorum seçim döneminde çizelgelerle, bütçelerle ,dönüştürülebilir bir borçla geçmişin enkazını temizleme vaadiyle ve 50. Yılda şampiyonluk parolasıyla yola çıkan Usta, delegeler için ‘Yeme de yanında yat’ türünden bir tercih olmuştu.
**
Fazla teferruatına girmeyeceğim zaten onlar spor sayfalarında var ancak gelinen nokta tam bir felaket.
Hem saha sonuçları olarak hem de ekonomik açıdan Trabzonspor ölmüş de ağlayanı yok!
Bence ustanın en büyük başarısı! Pilot Takımı muavin takıma dönüştürüp iki sezonda iki alt lige düşürmesi,
Kısa süre önce göğsümüzü kabartan Basketbol takımını da kapanma noktasına getirmesidir!
Amatörler ise bol keseden bulunduğu vaatlerin gerçekleşmesini hala umutla bekliyor!
**
Haksızlık etmeyelim..
Bu arada İstinye Üniversitesi’ne uzun süre alamadığı ruhsatı Trabzonspor sayesinde şak diye başarmış..
Fazla da değil, 400-500 milyon Euro’cuk bir katkı!
**
Tabi Trabzonspor’dan umudu kesen Trabzonsporlular da başkandan bir şey bekliyor.
Biran önce istifa edip yeni vaatler de bunacakların önünü açmasını..
Bakalım Trabzonspor ile ALDATMAK sırası şimdi kimde!
Öyle görülüyor ki, Trabzonspor’un derdiyle dertlenen kimse yok.
Çünkü bunların Trabzonspor diye bir derdi yok!