TRABZON'DA SİYASETİN KAÇ YÜZÜ VAR?


Hayatın her alanında bu dediğim geçerli..
Siyaset penceresinden baktığımda ise bunun aslında çok daha ihtiyaç ve mecburi olduğunu görüyorum...
Güvenin kaybolduğu, insanların her geçen daha da uzaklaştığı, oy vermek için sandığa bile gitmediği siyaset arenasında huzura-barışa ve aklıselim olmaya çok ihtiyacımız var
Hele bugünlerde..!
Demokrasinin tek güvencesi olan siyaset kurumu ne kadar yara alırsa,siyasetçiye güven ne kadar azalırsa topluma yansıması da bir o kadar ağır olur..
Bedelini ise yine bizler öderiz..
Siyaset milletin çıkarları için yapılıyorsa siyasetçi kendi çıkarlarını bir kenara koymak zorundadır..
Milleti temsil eden siyasetçiden en önemli beklenti de budur.
Trabzon cephesinden siyasete baktığımda iki yüz görüyorum..
Birinci yüzünde uzlaşma-hoşgörü ve dostluk hakim..
İkinci yüzünde ise yalan, dolan, iftira..
Elbette bizim her zaman tercihimiz birinci yüz olacaktır..
Ve bu noktada da Trabzon aslında örnek olmuştur.
Daha dün MHP Ortahisar İlçe Başkanı Mehmet Yılmaz apandis ameliyatı olan CHP Ortahisar İlçe Başkanı Ahmet Kaya’yı hasta yatağında ziyaret ederek çok anlamlı bir birliktelik fotoğrafı verdi.
Biri solcu diğeri ülkücü..
Trabzon’da siyasetin güzel yüzü bu olsa gerek.
Aynı şekilde AK Parti Ortahisar İlçe Başkanı Temel Altunbaş da geçmiş olsun dileklerini sundu..
Trabzon’da siyaset yapan başkanlarımız ve yöneticilerimiz bu konulara genelde çok dikkat ediyor..
Acıyı ve mutluluğu paylaşıyor..
Şu anda AK Parti CHP ve MHP’nin il başkanları bu şehir için önemli bir şanstır..
Çünkü hem Adnan Günnar hem Yavuz Karan hem de Muammer Demeli siyasetin dozunu kaçırmayacak, seviyeyi düşürmeyecek ve kin üzerinden siyaset yapmayacak kadar aklı selim insanlardır..
Ben üç başkan ve yönetimlerine güveniyorum.
Söz konusu Trabzon’un çıkarları olduktan sonra elbette tartışmalar, karşılıklı açıklamalar ve ayrışmalar olacak ama ne olursa olsun bu işin sonunda dostluk ve kardeşlik kazanmalı..
Türkiye artık geriye dönecek değil, o eski acıları, kavgaları ve düşmanlıkları bir kenara bırakmak zorundayız..
Kimse düşüncesinden, partisinden ve mücadelesinden taviz vermesin..
Buna diyecek bir sözüm yok..
Ama artık aramıza nifak sokmak derdinde olanlara, şiddet ve öfkeden nemalanmak isteyenlere, kan görmek isteyen zavallı düşmanlara ne olursa olsun prim vermeyelim..
Bu işte baş sorumluluk siyasetçilere düşüyor.