Toplumun değer yargılarının özünü oluşturan, yani yaşam biçimine dahil ettikleri olmazsa olmazları vardır.
Özellikleri de diyeceğimiz bu biçimde, nelere ihtiyaç duyulur diye düşünürsek, güzellikleri bize sunan her düşünceye onay vermiş olmak mecburiyetindeyiz.
Türkiye'nin kronolojik bakımdan en önemli illeri arasında bulunan Trabzon, acaba bugün neyi kaybetti, yarın neyi kaybedecek hesabını kendi adıma yapıyorum ve üzülüyorum.
Fatih'in fethettiği, Yavuz'un valilik yaptığı, Kanuni'nin doğduğu, kadim şehir unvanıyla ilişkilendirilmiş Trabzon’u yönetenler, en tepedekiler ortadakiler ve alttakiler, yönetimsel sıralarsak, belirttiğim ifadelerin dahilinde olmadıklarını, samimi ifadeyle bu cümleleri kurmadıklarını ifade etmek istiyorum.
Üzerinde ciddi olarak oyun oynanan bu şehre sığınmacı, mülteci, göçmen adlı altında yüzlerce Afganlı ve Suriyeli nüfusun doldurulduğunu, bu insanların geldikleri yerlerde savaş vs. olmadığı hâlde, yöneticiler tarafından Türkiye'nin dört bir yanına getirilmesi ciddiyetsiz bir durumdur.
Milli birlik ruhu oluşturularak, tehlikenin bertaraf edilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, geçen hafta birkaç kişinin sanat icra faaliyet mantığıyla, kentte sosyal medyayı kullanarak, içi boş heyecanlarının kabul tarafı olmadığını belirterek, dört bin yılı çok geçen, Trabzon yaşam tarzında, dar çerçeve mantığıyla oluşturulan her türlü oluşum ve eylemin bu müstesna şehre zarar verdiği gibi, bu kentin özünü oluşturan sanatçıyı da etkilediği ortadadır.
Bu şehirde, maalesef son elli yıldır, kentin kültür ve sanatı ile oluşum içinde olması gereken Kültür ve Turizm Müdürlüğü, bu süre zarfında bu kentin hangi sanatına ve kültürüne öncülük etti acaba.
Yine bu süre zarfında, bu müstesna şehrin ışıklarına ne derece katkı koydu?
Trabzon’un yükselen yıldızları, sanatçılarına ne şekilde yol oluşturuldu, bu oluşan durumun, yüksek potansiyeli ile bu şehre (kültür ve sanat merkezi) program ve projesinde ne gibi rol aldılar?
Evet, Trabzon'un son elli yıldır hususiyetini kullanan, ilin vekilleri, ilden çıkan bakanlar, ilin valileri ve ilde oluşum dahilinde olan sanatsever STK’lar, bu kentin büyük potansiyelini, kişisel his ve hırslarına dahil edenler hariç, diğerleri ne proje yaptı?

Ve yine Trabzon’u yönettikleri iddiasında olan akiller ile siyasetin yönetimsel içinde olanlar, bu büyük eksiğin giderilmesine onay vermedikleri için sorumludurlar.
Tarih kenti, turizm kenti, kültür kenti, sanatçı merkezi vaat içinde olanlar, bu ifadeleriniz bu kentin yaşam biçiminde var, siz bu eksikliği gidermediğiniz müddetçe bu ifadeleri daha kullanmayınız.
Diğer taraftan, Trabzon Valiliği’nin kışlık konutu olarak kullanılan çarşı içindeki geniş bahçesi ile valilik tarafından geçici kullanım ile sanat icra etmek için geçici verilen binanın, çevre konseptiyle Trabzon sanatına, sunum şekliyle yeterliliği düşünülürse, yeni vizyonunu ile mesafenin neresinde yerini almıştır.
Trabzon'un tarihsel vizyonunda onay olan, 1860 yılında yapılan, 1932 yılından yeniden bakıma alınmış ve tümüyle özelliği korunarak onarılarak, tekrar valilik olarak hizmete sunulan binanın, artan ve gelişen durum karşısında, aynı konsept alanının içinde, eski hapishanede bir süre sanatçıların amatör hizmetinde bulunmasıyla, Valilik ihtiyaçları için kullanılır olacağı isabetlidir.
Diğer taraftan, geçici de olsa, Trabzon'a, Hüseyin Kazaz Kültür Merkezi adı altında hizmet vermiş olması, sanatçının bu yerden sosyal olarak da, hizmet olarak da elde edeceği kazanım olmaması için, valiliğe daimi tahsisi uygundur.
Bu ihtiyaçları karşılamak adına, Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi, altı detaylı sahnesiyle, Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından Trabzon sanatına hizmet vermektedir.
Sonuç olarak, Trabzon'un yüksek vizyonu ve misyonuna büyük katkı sağlayacak, içinde sinema salonları, tiyatro salonları, kütüphane, kafeteryası ile Trabzon Kültür ve Sanat Merkezi mutlaka hayata geçirilmelidir.
Tüm bu güzel düşüncelere layık, sanatçı ile bütünleşen bu yapılanmanın, Ganita’dan Beşirli dolgu alanı sahil bandında uygun olan bir yerde yapılmalıdır.