TRABZON MARKASI AVRUPA'YA TAŞINIYOR!
31 Mayıs 2015 tarihinde 4.Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştiren Trabzon Dernekler Federasyonu Trabzon’un tanıtımı noktasında oldukça önemli bir misyon yüklenmiş durumda
2005 yılından bu yana hizmet veren Trabzon Dernekler Federasyonu (TDF) bu misyonu bu sezon bir adım daha öteye taşıyor.
Trabzon’un Kurtuluş Etkinlikleri ve Tanıtım Günleri artık İstanbul dışına taşınıyor.
Trabzon’un Fethi’nin 554.yıldönümü kutlamalarını 22-25 Ekim 2015 tarihleri arasında İstanbul Feshane Kongre Merkezi’nde gerçekleştirecek TDF 19-22 Kasım 2015 tarihleri arasında Antalya’da 18-21 Şubat 2016 tarihleri arasında ise Bursa’da Trabzon Tanıtım Günleri düzenleyecek.
Trabzon’un Kurtuluşu ve Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması ise 25-28 Şubat 2016 tarihleri arasında yine İstanbul Feshane ya da Yeni Kapı’da gerçekleştirecek.
Bursa ve Antalya dışında Adana, Kahramanmaraş illerinde de Trabzon Günleri düzenleyecek TDF’nin bu seneki hedefinde Fransa, Hollanda, Belçika ve Almanya da var.
Trabzon markası artık Avrupa’da ses getirecek.
Trabzon’un her yönüyle yurt dışındaki gurbetçilerle buluşturmaya hazırlanan Trabzon Dernekler Federasyonu’nu doğrusu kutlamak gerek.
Bu kadar yoğun bir programın içinden çıkmak kolay olmasa gerek.
400 bine yakın Trabzonlunun yaşadığı İstanbul’da dayanışma-kaynaşma ve paylaşma adına oldukça önemli çalışmalar yapan Federasyon “Bize her yer Trabzon” sloganını hayata geçirme noktasında samimi ve gayretli.
Federasyonun başkanlığını yapan Mustafa Demir ve ekibi de bu başarının en büyük mimarları elbette..
Ticari kaygı yaşamadan etkinliklerde ciddi fedakarlık yapan bu ekibin tek bir sevdası var. O da Trabzon aşkı, Bordo-Mavi renkler..
Hani hep deriz ya bu şehir için kim bir çivi çakarsa başımızın üstünde yeri var..
İşte o çivilerin en anlamlısını Trabzon Dernekler Federasyonu çakmayı başarmış..
Bize düşen de onları kutlamak, sahiplenmek ve omuz vermek olmalı..
Anlamsız eleştiriler, kıskançlığa dayalı karalamalar, çirkince yaklaşımlar hiçbir fayda getirmez..
Hem Trabzon’un birlik ve beraberliğini isteyeceğiz hem de bu işe soyunan, vaktini ayıran maddi ve manevi kayıplar verenlere destek olmayacağız, yok böyle bir şey!
Her zaman savunduğum tek gerçek insanları yaşarken sevdiğimizi ya da sevmediğimizi söylemektir..
Birileri bu şehir daha çok tanıtılsın, daha çok turist gelsin, daha çok öğrenciye burs verilsin, acı ve tatlı günlerinde hemşehrilerimiz yalnız bırakılmasın diye çaba gösteriyorsa bize düşen bu emeğe saygı duymaktır..
Duymamak büyük bir ayıp ve ihanettir!