Bu kadim şehir bu tür olumsuz durumları hak etmiyor. Bizlere yakışmıyor. Artık her şeyi yaparız, kimse bize karışamaz ruh halinden kurtulmamız gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti ve eğer ortada bir hukuksuzluk, haksızlık varsa bunun çözüleceği mecralar bellidir. Artık kimse kendi kendine hesap sormayı bir kenara bırakmalı.
Malum Sürmene’de yaşanan son olayı biliyorsunuz, okuyorsunuz. Üniversite öğrencilerine yapılan saldırı bardağı taşıran son damla olmuştur. Ne istemiş öğrenciler, okullarına rahat bir şekilde ve zamanında gidip gelmeyi. Bunu o bölgede çalışan dolmuşçu esnafı da sağlayamayınca, öğrenciler de kendi çözüm yöntemlerini buluyor ve okula gidip gelmek için kendilerine servis tutuyorlar. Vay efendim siz mi böyle yaparsınız diyerek dolmuşçu esnafı öğrencileri ve servis şoförünü cezalandırıyor.
Böyle olur mu? Burası muz cumhuriyeti mi?
Öğrencilere tepki göstermeden önce, bir bakın bakalım bizim eksiğimiz ne? Neden öğrenciler böyle bir şeye ihtiyaç duydular? Önce kendinizi neden sorgulamıyorsunuz?
Şimdi çok mu iyi oldu? Ne kazanıldı, koskoca bir hiç!
Trabzon’da yaklaşık 3 yıl önce bir dolmuş dönüşümü yaşandı. Dolmuş minibüsleri çağın gerekliliğine göre yenilendi. Ama sadece araçlar değişti, zihniyet değişmedi. Neler isteniyordu? Araç kapasitesi üzerinde yolcu alınmayacak, özellikle yaz aylarında klima açılacak, engelli vatandaşların araçlara inip binmesi kolaylaştırılacak tedbirler alınacak. Bu istekler uygulanıyor mu? Çoğu dolmuş minibüsün de hayır. Özellikle kapasitenin üzerinde yolcu almak almış başını gidiyor, bugün şehir içinde en kısa mesafe 20 TL.
Günümüz ekonomik koşullarında bu fiyat birçok kişiye yüksek geliyor. Ama ne yazık ki çoğu insanımız dolmuşları da kullanmak zorun da. Artık insanlar dolmuşlarda eziyet çekmek istemiyor. 20 lira veya daha fazla da olsa verdikleri ücretin karşılığında rahat ve konforlu bir ulaşım istiyorlar. Ama nedense bu isteklere karşılık verilmiyor.
Denetim mi? Yapılıyor mu yapılmıyor mu bilmiyorum. Yapılsa herhalde bu şikayetler artmaz azalırdı. Demek ki yeterince denetim ilgili kuruluşlarca yapılmıyor. Bir vurdumduymazlık var. Bir yaptırım yok.
Ya Trabzon’un imajı ne olacak?
Zaten bir olumsuz durum olsa da Trabzon’u karalasak diye pusuda bekleyen çok. Bu tür olaylarda tabir yerinde ise bu beklenti içinde olanların ekmeğine yağ sürüyor. Kim kaybediyor Trabzon kaybediyor, bu şehirde yaşayanlar kaybediyor.
Şunun şurasında bir ay sonra üniversite sınavı yapılacak. Şimdi hangi öğrenci Trabzon’u tercih edecek, öğrencilere saldırılan şehir imajını karşısında Trabzon’a gelip üniversite eğitimi almak için hangi öğrenci tercih eder.
3-5 kuruş daha fazla kazanacağım diye kimsenin Trabzon’a bu kötülüğü yapmaya hakkı yok.
Ya Turizme vurulan kötü damga!
Turizm şehri olma yönünde hızla ilerleyen Trabzon’un bu tür çirkin olaylar karşısında etkilenmeyeceğini mi düşünüyorsunuz? Bu küçük bir olay, etkisi olmaz demeyin. Bugün öğrencilere yarın turiste olmayacağı ne malum. Sinek de küçüktür ama mide bulandırır. Herkes kendine bir çekidüzen versin. Yanlışlarını, eksiklerini bir düzeltme yoluna gitsin.
Trabzon bizim yaşadığımız şehir, bu güzide şehir bu tür kötü ve çirkin olaylar ile gündeme gelmemeli, kara bir leke gibi üzerine yapışıp kalmamalı. Herkes sorumluklarının bilincinde olmalı.