Yapıldı yapılacak, değişti değişilecek derken yıllar geçti; ancak, Trabzon’un kangreni haline gelen dolmuş sıkıntısına her ne hikmetse bir çözüm bulunamadı.
Ya da bulunmak istenilmedi!
Çözüm bulunamadığından da bu kangren şehrin en büyük sıkıntılarından olan ulaşımı da doğrudan etkiledi, etkilemeye de devam ediyor.
Şehir içi ulaşımda; bakımsızlık ve teknik yetersizlik bakımından ülkenin en geri kalmış dolmuş hatlarında zirveye oynanmasına rağmen en fahiş fiyatların uygulanması da işin cabası.
Dolmuşların değişilmesi adına verdikleri sözle göreve gelenler bu konunun çözümü için artık vakit kaybetmemelidir.
Yoksa; artık kimse, ‘o firmayla anlaşma aşamasındayız’ ya da ‘şu modeli deniyoruz’ gibi hikayeden açıklamalarla ilgilenmiyor.
Hele hele de, dolmuş sahiplerine maddi yük doğacağından işin askıda kaldığı açıklamaları ise kimse tarafından kale dahi alınmıyor.
Çünkü; dolmuş sahipleri, tüccar edasıyla gün boyu açık batakta parti çıkmayı kovalarken özel şoförlere direksiyon sallatıyor.
Trilyonu aşan plakalarla dolmuş sahibi olanlar, teneke yolculuğu yaptırdıkları o araçları pek ala değiştirebilir.
İvedilikle de, hiçbir gerekçenin arkasına saklanmadan bu dolmuşlar değiştirilmelidir.
ÖNCELİK ŞOFÖRÜN!
Söz dolmuş ve dolmuşçudan açılmışken şunu da belirtmeden geçmeyelim. İçişleri Bakanlığı’nın başlattığı Öncelik Hayatın Öncelik Yayanın kampanyasını Trabzon’da sekteye uğratanların başını otobüs ve dolmuş şoförleri çekiyor.
Öncelik kendilerininmiş gibi!
Hangi yaya geçidinin başına geçerseniz geçin, bunu açıkça görebilirsiniz.
Demek ki; fotoğraf çektirmek adına İçişleri Bakanı’nın yanında poz vermek için sıraya girenler, aynı arzuyu o bakanlığın kampanyasına yansıtamamış.
Yoksa yöneticisi oldukları şoförler olaydan bu kadar bihaber olmazdı.
İçişleri Bakanı, şehrindeki bu tabloyu da bilmeli.