Çözüm sürecinin yaşandığı dönem birçok kamu kurum ve kuruluşun tabelasından indirilmişti T.C.
Yanlış bir uygulamaydı!
Şimdi tabelalara yeniden bir bir ekleniyor, tıpkı olması gerektiği gibi.
Bu paralelde Trabzon’da da Büyükşehir Belediye Meclisi’ne İYİ Parti tarafından gelen öneri ile belediye tabelasının önüne T.C. ibaresinin eklenmesi istendi.
Belediye Meclisi de konuyu idari bir mesele olmadığını belirterek oy çokluğuyla reddetti.
Öncelikle şunun altını çizeyim: T.C., Büyükşehir Belediyesi’nin tabelasının önüne koyulmalıdır.
Ancak bir gerçek de var ki bu olayın Belediye Meclisi’nde tartışılıp karara bağlanması emsal teşkil eder.
Yarın bir gün olur da herhangi bir ilde/ilçede çıkıp bir belediye meclis üyesinin vereceği önerge ile Trabzon örnek gösterilerek o ilin/ilçenin belediyesinin önündeki T.C. ibaresi alınacak kararla birlikte kaldırılırsa bunun da vebali ağır olur.
Evet, belediye meclisleri şehrin hemen her konusunun açıkça tartışılıp vatandaşın talep ve beklentisinin savunulacağı yerdir.
Ancak kaş yaparken de göz çıkartmamaya özen göstermek gerek.
Konu idari bir mesele olmadığından reddedilmiş olsa dahi Of, Yomra ve Çarşıbaşı örneğindeki gibi pek ala T.C. o tabelanın önüne asılmalıdır.
Tabelanın önüne T.C.’yi asalım Trabzon’u da tartışmaya açmayalım.
Asın T.C’yi; bir şey kaybetmez, çok şey kazanırsınız.
MİLİYETÇİLERE BAK!
Konu T.C. olunca Büyükşehir Belediye Meclisi’nde hiç kullanmadıkları için önlerindeki mikrofonun nasıl çalıştığını dahi bilmeyen meclis üyeleri de söz alıp beylik laflar etti.
Birçoğu ülkücülükten ve milliyetçilikten dem vurmayı da ihmal etmedi.
Şimdi o isimlere hatırlatalım.
Tamam, bugün milliyetçiliği de ülkücülüğü de hatırlamış olabilirsiniz lakin bu ülkede çok uzak değil yakın süreçte milliyetçilik ayaklar altına alınmıştı.
O zaman neredeydiniz?
Hiç sesinizi duymadık da.
OLMADI YAYLALI
Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Mustafa Yaylalı, T.C. istemini “hadsiz bir önerge” olarak niteledi.
Belediyeyi yönetmeye de talip olmuş Yaylalı’nın bu ifadesi hiç yakışık olmadı.
Belediye meclis üyeleri gerek duyulduğuna inandığı her istek ve talebi meclise sunabilir, uygun görülürse de bu istek ve talep değerlendirilir.
Kaldı ki bu istek de gündeme alınmış ve reddedilmiştir.
Bunun üzerine tekraren önergeyi hadsiz olarak nitelendirmek siyasi kargaşa çıkartır, çıkarttı da.
Her platformda partinin üst yöneticileri AK Parti’nin her görüşe açık olduğunu savunurken bu niteleme ikilem doğurmuştur.
Tekrar ediyorum; olmadı Yaylalı.
RUMUZMUŞ!
Olayın en can yakan tarafı da T.C.’nin belediye meclisinde tartışılırken rumuz olarak lanse edilmesiydi.
Rumuzun kelime karşılığı simge ya da gizli anlamları olan işaretler ve sözlerdir.
Büyükşehir Belediyesi’nin kurulları milletin milli hassasiyetleri ile ilgili bir açıklama yaparken daha hassas davranmalıdır.
Önüne gelen, aklına geleni konuşmamalıdır.
Liyakat ve ehliyet diye yola çıkanlar bunu da yeniden gözden geçirmelidir.
T.C. bir rumuz değil, bir kimliktir. Hepimizin de hüviyetidir.