Türk’ü Türk yapan, dünya tarihinde parmak ısırtacak savaşlardan biri 30 Ağustos’tur. Her savaşın kendine özgü kriterleri vardır ancak hiçbiri 30 Ağustos savaşlarına atfedilen özelliğe ulaşamamıştır. Bugün 100 yıl önce kanla, canla ve şanla yazılan bir tarih yeniden canlandırılıyor. Bugün vatanı uğruna şehit düşen insanlarımız bir kere daha minnetle, şükranla anılıyor. Ve bugün var olduğu sürece tutsak olmamış ve olmayacağını bir kere daha dünyaya ilan eden, Türk milletinin en anlamlı günüdür. Zaman her şeyi törpüler, zaman bir değirmen gibi geçmişi de öğütür gerçeği, sadece bu insanların şahsında savaşlar bir anlam kazanmıştır. Ne kadar karşı çıkılırsa çıkılsın, başka ülkelerin insanları da vatanı uğruna savaştı ve öldü dense de eldeki imkan ve mevcut şartlar farklıdır. Eğer bir savaş, asker ve araç gereç yönünden karşı tarafın avantajına rağmen kazanılmışsa, eğer bir savaş yurdun dört bir yandan düşman kuvvetleri tarafından sarılmasına rağmen kazanılmışsa, eğer 30 Ağustos bir ulusun onurunu, şerefini ve her şeyini ortaya koyduğu savaşın zaferle sonuçlandığının tarihi ise bu herhangi bir tarih değildir. Milletlerinin tarihlerinde bir anlam ifade eden özel günler vardır. Ancak hiçbirinin sonucu 30 Ağustos kadar anlamlı ve etkili değildir. 30 Ağustos tek başına bir tarihtir ve şerefin en üstünüdür. Bugün, aynı inanç ve azimle kutladığımız bu anlamlı günde Mustafa Kemal Atatürk'ü ve onun silah arkadaşlarını bir kez daha minnet ve şükranla anıyorum.