TANITIMA DARBE
Herkesin tanıtım için para harcadığı bir dönemde, ilçemizin tanıtımına en fazla katkıyı sağlayacak mekanlardan birinden para talep etmesini nasıl anlayayım ki?
Timuciler Konağı’nı kuracakları yaşam öncesinde çektirdikleri mutluluk pozlarına fon yapmak isteyen çiftlerden 50 lira almanın mantığı nedir ki?
Konağın işleri aksıyor demeyin sakın. Bugüne kadar böyle bir şikâyet ben duymadım.
Kaldı ki konağın işleri daha da açılır bu zamanlarda diye düşünüyorum. Evlenecek çiftler oraya en az iki arabayla geliyor. 10 kişiye su satsanız bu parayı yine çıkarırsınız.
Ama fazla da sitem etmek istemiyorum; bakarsınız Belediye Meclisi bu alanda yapılacak televizyon çekimlerinden de ücret talep etmeye başlar.
Yapar mı yapar.
Meclis Allah akıl fikir versin.
Belediye Meclisi’nin bu karara itiraz eden üyesi Bünyamin Güner kardeşime de teşekkür ediyorum. En azından verdiğim oyun hakkını verdi.
Akçaabat revaçta
84 bin 474 seçmenin 317 sandıkta oy kullanacağı Akçaabat, yaklaşan seçim öncesinde siyasi partilerin gözdesi olmayı sürdürüyor.
Ortahisar İlçesi’nden sonra Trabzon’un en fazla seçmene sahip ilçesi konumunda olan Akçaabat’ta birinci parti olmanın Trabzon’da da birinci parti olma anlamına geleceğinin farkında olan siyasi partiler her gün adaylarından en az birini mutlaka Akçaabat’a gönderecek şekilde seçim çalışmalarını planlıyorlar.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 4. sıra adayı olan Milletvekili Adnan Günnar’ın yeniden Meclis’e gönderilmesi için adeta seferberlik ilan eden parti teşkilatı, yürütülen çalışmalarda vekil adaylarına eşlik etmenin yanı sıra vekil adaylarından hariç gerçekleştirdiği programlarla da seçmenin kararını etkilemeye çalışıyor.
Cumhuriyet Halk Partisi ise listesinde iki Akçaabatlıya yer veren tek parti olmanın avantajını oya tahvil edebilmek için hummalı bir çalışma sergiliyor. Akçaabat siyasetinin il genelinde en tanınmış simalarından biri olan 2. sıra adayı Yavuz Karan’la Akçaabat’ta beklediği havayı yakalayan partiye 5. sıra adayı İlker Bakioğlu da taze kan gibi geldi.
Kaan’ın zaten seçmen tanınırlığı vardı. Bakioğlu’nun da heyecanı eklendi şimdi. Karan Akçaabat merkezde, Bakioğlu ise kırsal kesimde partilerinin programını anlatarak seçmenden oy toplamaya çalışıyor. Görünen o ki şimdiden 7 Haziran seçimlerindekinden daha fazla bir ilgiyle karşılanıyorlar.
Milliyetçi Hareket Partisi ise Akçaabat’ta seçimin en dezavantajlı partisi. Listesinde Akçaabatlı bir aday olmamasının yarattığı kırgınlığı milletvekili adaylarını neredeyse her gün Akçaabat’ın bir yerleşim birimine getirerek düzeltmeye çalışan parti, özellikle 2. sıra milletvekili adayı Yavuz Aydın’ın sempatik tavırlarıyla bunu bir nebze de olsa başarıyor.
Diğer siyasi partilerin adayları ise pek ortalıkta gözükmüyor. Ne de olsa 7 Haziran seçimleri onlar için bir hayal kırıklığı yaratmıştı.
Gelelim asıl mevzuya...
Akçaabat’ın revaçta olmasını Akçaabatlılar bir avantaj olarak kullanmalı. Kendilerini ziyarete gelen adayların ülkenin genel siyasetiyle ilgili sohbet açmalarına izin vermemeli Akçaabatlılar. Bizim işimiz Akçaabat, hadi bir nebze de Trabzon olmalı.
Öyle genel vaatler değil, seçimin kazanılması halinde Akçaabat ve Trabzon’da yapacakları işleri anlatsın adaylar. Anlatsınlar ki biz de dostumuzu düşmanımızı bilelim.
Ülke genelindeki siyasetle Akçaabat’ta oy toplama devri bitsin artık.
Biz, her partiden bir rahmetle Mustafa Cumur gibi bir vekil istiyoruz; bu böyle biline.
Sera Gölü ve kazalar
Biz, Türk milleti olarak yaşadığımız felaketlerden ders çıkarmıyoruz.
Çıkarsaydık tarih tekerrür eder miydi hiç?
Üstelik bu tekerrür canımızı da yakıyor.
İşte Sera Gölü... Kaç kişi öldü şu vakte kadar, sayabildiniz mi?
Her kazadan sonra yapılması gerekenler konusunda, biz de dahil olmak üzere, ahkam kesiyoruz; sonrası gün ise bu işi takip etmeyi bile unutuyoruz.
İşte, bu unutmanın bedeli olarak hafta içerisinde bir aileyi daha toprağa verdik.
Zor bir şey midir gölün kenarına bir bariyer çekmek?
Zor mudur gölün suyunu balçıktan temizlemek?
Galiba zor.
Kolay olan ne mi?
İnsanlarımızı bozuk para gibi harcamak tabii.
Ölümden daha kolayı var mı?
Takdir-i ilahi de, geç.