Handikaplı GS maçı başlamadan önce, tüm spor severler kırılgan yapısıyla bu maça gelene kadar, bu maçın farklı GS lehine biteceği düşüncesi içindeydiler. Ancak oyun başladığında Trabzonspor, üst seviye bir motivasyonla sahadaydı. Elindeki oyuncu grubu, bence futbol adına yapabileceği her şeyi yaptı. Yediğimiz gole söyleyecek bir şeyimiz yok, ancak bir şey var ortada… Yazıklar olsun Merkez Hakem Komitesine, yazıklar olsun Futbol Federasyonuna, bin kere yazıklar olsun! GS, bir ilk yarıyı sarı kart görmeden bitirdi. Oysa ilk yarı, yüzde yüz sarı kartı hak eden GS’li bir futbolcuya kırmızı kart bile gösterilebilirdi. Ne oldu, GS’li futbolcunun dirseği Trabzonsporlu futbolcunun yüzündeyken? Ne oldu? Sadece faul? Üstelik Trabzonsporlu oyuncuya gösterilen sarı kart neyin nesiydi? Nasıl verdiniz, bekçi düdüğü çalan hakem bey?
Maçın akışı içinde hakemin Gestapo zihniyetiyle aleyhimize gösterdiği iki sarı kartın anlamı nedir? Şudur: Dirençli oynayan Trabzonspor’un direncini kırmanın ötesinde, GS’li futbolcuların motivasyonuna düdükle motivasyon katmaktır. Yani, kendi kırılganlığını kırmaya çalışan bir takımın alın terini görmemezlikten gelmektir.
İlk yarı olduğu gibi, ikinci yarıda da rakibe öylesine ucuz pozisyonlar veriyoruz ki akıl almıyor. Sezonun yarısını bitirmek üzereyiz, hala defans bloğunu bir türlü yerli yerinde monte edilmiş bir şekilde göremedik. İşte bu, hakkımız olan net gol. Sahneye Makaveme aldı, büktü, süzdü, sağa yatırdı, sola yatırdı, inceden gönderdi ve uyuyan Manza uyanıverdi. İkinci golü bulduk… İyi oynuyoruz, ismimiz yeter.
Derken Trabzonspor önde… Bir anakrot ki, şu Süper Lig’de Trabzonspor var olduğundan bu yana, Trabzonspor her türlü yanlışlığı GS’den görmüştür. Oysa şu talihsizliklere bakın… Trabzonspor’un her türlü hakkını savunan tek takım, Fenerbahçe Kulübü’dür. İşte hakem, kendi kendini yıldızlaştırdı. Allah aşkına, böyle bir penaltı olur mu? Yazıklar olsun!
Yönetim ve Başkan Ertuğrul Doğan, haklıymış. İsyan etmemiş, isyan derecesinde temsil ettiği kulübün haklarını savunurken hakemler karşısında düştüğümüz haksızlıklara baş kaldırmış. Gönüllerin takımı Trabzonspor, haklarını savunamıyorsa, Anadolu takımları nasıl savunsun? Yine budandık, ancak keyifli bir maç seyrettik. Artık bundan böyle kolay maç kaybetmez.
Hakem, eğer GS adına bir olumsuzluk görse, anında ambulans düdüğünü çalan bir hakemle karşı karşıyayız. Hakem bıraksaydı da Makaveme işini görseydi, yok arkadaş, yok! Aslanı yelesinden değil, boğazından kaptık. Harr hurrt bağırtacaktık, ancak hakem bey izin vermedi.