Fenerbahçe karşısında ortaya koyduğu oyun ile büyük takdir kazanan Trabzonspor, dün akşam Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nda ‘soğuk bir duş’ etkisi yaşadı!
İki maç arasında sadece 4 gün var ve iki maç arasında siyah ile beyaz kadar da fark var!
Peki neden?
Fenerbahçe motivasyonu ve mücadele gücü daha yüksek karşılaşma ki oyuncu tercihleriniz buna tam karşılık verdi. Ancak Fenerbahçe’ye karşı başka Karagümrük’e karşı başka bir oyun oynamak zorundasınız. Bu başka oyunu da aynı oyuncu profilleriyle oynayamazsınız!
Oynarsınız, sadece 25 dakika, 90 dakikaya yayamazsınız. Çünkü rakibiniz size kapanacak ve fiziğin yanında ayrıca tekniğe de ihtiyacınız var. Yani o kilidi açacak pas kalitesi yüksek oyunculara… Eğer bu oyunculardan en az biri sahada yok ise işler istediğiniz gibi asla gitmez. (Bardhi, Djaniny, Hamsik gibi)
Fenerbahçe maçının dersine ne kadar iyi çalışılmış ise Karagümrük dersine bir o kadar kötü çalışılmış. Tek başına Borini maçın kahramanı oluyor ise burada sorulması gereken tek bir soru var! Borini’yi herkes biliyordu da teknik ekip bilmiyor muydu?
En çok merak ettiklerim ise şu! Bardhi kalitesinde bir oyuncu hiçbir şekilde ana planda düşünülmeyecekse neden 3 milyon Euro bonservisle kadroya dahil edildi! Yokları oynayan bir Yusuf Yazıcı ana planda dahi yer alacak güce sahip değilken neden kiralandı? Sözüm ona elit ayağa sahip olmanın dışında çok fazla temel özelliği bulunmayan Bartra neden bu kadar yüksek maliyetle alındı? Bu soruları çoğaltabiliriz.
Son yazımızda da belirttik. Sürdürülebilir bir oyun ortaya koyamazsanız başarılı olamazsınız. Sürdürülebilir oyun, güçlenerek de devam etmeli elbette. Trabzonspor maaş yükü bu kadar yüksek kadroyla bahsettiğimiz oyunu ortaya koyamıyor ise bundan sonra yapılması gereken küçülmeye giderek ‘yeniden’ başlamaktır.