İnsan ve medeniyet hareketi (İMH) Trabzon Şubesi, akşam namazı sonrasında İskender Paşa Camii önünde Filistin için açıklamalarda bulundu.

İnsan ve medeniyet hareketi (İMH) Trabzon Şubesi Başkanı Zekeriya Çelik, yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullandı:

"Katil İsrail ve işbirlikçilerinin 15 gündür devam eden katliamları nedeniyle acımız ve ızdırabımız gün be gün kat kat artmaktadır..

Bugün acımız büyük, fakat Gazze’deki, Filistin’deki kardeşlerimizin izzetli duruşu ve direnişi umutlarımızı da her zamankinden daha çok arttırmaktadır.

Filistin 75 yıldır işgal altında. Bugüne kadar yüzbinlerce insan katledildi. Gazze ise 17 yıldır ambargo altında. İnsanlıktan nasibini almamış Siyonist katiller, Gazze’yi açık hava hapishanesine çevirmiş, en küçük insani yardımın bile girmesine izin vermediği gibi günlerdir şehre bomba yağdırmaktadır. Hiçbir ahlaki ve hukuki kural gözetmeden yapılan bu saldırılarda hastaneler, camiler, okullar, meskenler ve insanların sığındığı toplanma alanları vurulmaktadır. Dolayısıyla yapılan bir savaş olmaktan çıkmış, soykırıma dönüşmüştür. Bütün bunlar yaşanırken merhum Aliya’nın ifadesiyle : “Tüm refahını hala devam eden sömürgecilik, döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuran” sözüm ona medeni batı ise adeta kör, sağır ve dilsiz kesilmiştir. Çünkü akan Müslüman kanıdır..

Tüm bunlar bize bir kez daha göstermiştir ki Küfür tek millettir.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen Mazlum, mağdur ve mahkum bir topluluğun, kısıtlı imkanlarla nasıl izzetli bir direniş sergilediğine ve nasıl yeniden dirildiğine şahitlik ediyoruz.

Çünkü biz inanıyoruz ki “ her zorlukla beraber mutlaka bir kolaylık vardır” inşirah 5-6

Biz şuna da kesinlikle iman ediyoruz ki “sayıca az olan nice topluluklar, (kendilerinden sayıca) çok olan topluluklara, Allah'ın izniyle galip gelmişlerdir.” Bakara 249 Tarihimiz bunun gibi nice şanlı destanlarla doludur.

Ve yine biz biliyoruz ki “ Gecenin en karanlık anı, şafağa en yakın olan andır” dolayısıyla inşallah zafer yakındır."

Değerli dostlar 

Biz şunu da biliyoruz ki zulüm ile abat olunmaz. Bu zulüm mutlaka son bulacaktır. İnananların mücadelesi ve Allah’ın inayeti ile bugün göz yaşlarının sel olduğu, kanlarının oluk oluk aktığı bu topraklardtaki Müslümanlar mutlaka zafere ulaşacak ve adalet tesis edilecektir.

Tüm bunlardan sonra “İnsan için ancak yaptığının karşılığı vardır” ayeti gereği üzerimize düşen bazı sorumlulukların olduğunu da hatırlamamız gerekmektedir. Öncelikle 

- Bütün dünyanın seyrettiği bu soykırım girişimine Müslümanlar olarak seyirci kalmayacağız. Bazı müslüman devletlerin bile sessizliğine ve ince hesaplarına karşı, izzetli duruşumuzu sürdürmeye devam edeceğiz. 

- Hakikatin güneş gibi üzerimizde bulunduğu bir dönemde, ihtiyatları, çıkarları ve haysiyetsizlikleri ile zulme destek veren taşeron siyonistleri, tarih kaydettiği gibi, biz de unutmayacağız.!

- Filistin’de Gazze’de ve Kudüs’teki müslümanların canlarını ortaya koyarak yaptıkları bu cihada bizler de maddi ve manevi destek sunacağız.

- Nesillerimize bu haklı davayı anlatacağız.

- Siyonist destekçisi ticari mal ve kurumlara karşı tepkimizi daha ciddi bir şekilde koyup ve bunu artık bir bilinç halini getireceğiz.

  • Biliyoruz ki işgalci siyonistler Filistin’den çıkarılmadan coğrafyamız rahat yüzü görmeyecek. Yine biliyoruz ki ancak bir bilinç ile ilmek ilmek ördüğümüz direnişimiz siyonizmin yok oluşunu sağlayacaktır. Kardeşlerimiz Kudüs’te /Filistin’de baskılara, yıldırmalara, zulme, yıpratma politikalarına nasıl sessiz kalmıyor ve ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı koruyorlarsa; Müslümanlar olarak biz de asla sessiz kalmayacak ve kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız. Giderek artan bir gayretle çoğalttığımız umudumuzu, daha da büyüteceğiz ve tüm maşeri vicdanı harekete geçireceğiz.
  • Saflarımızı daha sıklaştıralım unutmayalım ki müminler ancak kardeştir. Bu bilinçle halka halka, şehir şehir nihayet ülke ülke bütün insanlığın vicdanı ile siyonizmin yok oluşunu, Kudüs’ün özgürlüğünü yaşayalım. Ayağa kalkacağız; İnanıyoruz ki zafer günleri yaklaşıyor.  Tüm dünyada kardeşlerimizle birlikte insanlıkdan bir nebze pay alanlar büyük bir uyanış, diriliş ve direniş gösteriyor. Zaferin yakın olduğunu müjdeliyor, zafer şarkıları söylüyor, zafer günleri yaklaşıyor. "Biz Allah'a aidiz ve sonunda O'na döneceğiz”; o halde Kudüs özgür olana kadar çabalamaya devam edeceğiz. Unutmayalım ki; Allah’ın vadi haktır ve pek yakındır. Yine unutmayalım ki; eğer inanıyorsak üstün gelecek olan bizleriz. 

O halde Allah Bizlere de her zaman Zalime Karşı, Mazlumdan Yana olabilecek bir bilinç ve duruş ihsan etsin.

Buradan 

Selam olsun Tutsak Filistin’in özgür evlatlarına,

Selam olsun tüm dünya mazlumlarının onur timsallerine

Selam olsun ölüme meydan okuyan GAZZE’nin yiğitlerine

Selam olsun tüm zorluklardan bir zafer, bir umut yeşerten kahramanlara

Selam olsun onursuzca yaşamaktansa, şerefiyle şehadeti göze alabilenlere

Selam olsun şehadetleriyle dünya mazlumlarının dirilişine vesile olanlara

Selam olsun dünya müstekbirlerine meydan okuyan Filistin Halkına

Selam olsun Trabzon’dan Gazze’ye gönülden muhabbet besleyen kardeşlerimize,

Ve de Lanet olsun bütün insani değerleri ayaklar altına alan Siyonistlere,

Lanet olsun hiçbir hukuk tanımayan azgın katil İsrail’e

Lanet olsun çocuk, yaşlı, kadın demeden kendisi dışındaki herkesi düşman bilen ve öldürmekten çekinmeyen şeref yoksunu, korkak siyonistlere

Lanet olsun zalimden yana saf tutan müstekbirlere

Ve Lanet olsun dünyalık endişeleri ile zulme ses çıkaramayan tüm korkaklara..