Yönetim kurulu başkanı ve sahibi olduğu kuruluşu, yine yönetim kurulu başkanı olduğu kulübün stat ismi sponsoru yaptı. Sponsorluk ilişkisinin iki tarafında da olmak ilginç. Nasıl işlerlik kazandı? Kulübe katkısı ne oldu? Önemli bir fedakarlık. Çokça konuşulacak.
Ancak maça geçmeden önce stat isminde yer alan “Arena” sözcüğünün ne anlam taşıdığı, konusunda önce Trabzonspor kulübü ve taraftarlarını sonra, sponsor kuruluşu bilgilendirmek istedim.
“...Bu sarayın içindeki geniş meydanın etrafı kademelerle çevrilmiştir. Meydan içine kum döşendiğinden kumun Latince adı “Arena” olması nedeniyle meydanda bu isim ile tanımlanıyor. Bu meydanda, Romalıların milli eğlencesi olan gladyatör düelloları yapılırdı.”
Arena sözcüğünün ne anlama geldiğini Selim Sırrı Tarcan 1932 yılında bu şekilde tanımlamaktadır.
Gelelim maça, rakip direnci ne denli az olsa da öncelikle oyun oynama arzusu ve bunu gerçekleştirmek için topa sahip olma isteği ile futbol iştahı artmış bir Trabzonspor izledik. Rakibi beklemeden, oyun kurmasına izin vermeden, topun olduğu her bölgede rakipten fazla olma anlayışı ile oyunun patronu oldu.
Kazanılan gollerin tamamı bu anlayış ile yapıldı.
Yusuf Yazıcı, kullandığı her top ile hücumu organize etti, arkadaşlarını pozisyona soktu, savunma yaptı top kazandı, yardımlaştı. Tam bir Maestro görevi yaptı. Bu haliyle Fatih Terim’e mesaj gönderdi.
Trabzonspor’un bu anlayışı, her takıma karşı tutmayabilir. Özellikle, orta alanda topu kullanma tekniği- becerisi yüksek olan takımlara karşı riskli olabilir. Umarım Yanal, hangi maçlarda bu tarz oyun ile oynayacağını bilmektedir.
Alınan 4-0 lık galibiyet kazanma alışkanlığı edinmesi bakımından önemli bir skor.