SÖZÜN ÖZÜ...


Ama bu kartal olunca taş pek kar etmedi.
Beşiktaş'ın  maç öncesi bir ısınma hareketleri var. Daha başından ''Ben bu maçı alacağım'' der gibi idi. Hakemin düdüğü ile bu hırsı ve azminin sahaya yansıması da gecikmedi.
Bu farklı yenilgide kimse Fatih'i ''günah keçisi'' ilan etmesin, sonra Allah çarpar.
İlk iki gol resmen  savunmanın hediyesi idi.
Maçın özeti ise  iki futbolcunun sorumluluk ve sevgilerinde gizli idi. Birisi Avraam  Papadopoulos diğeri, Demba Ba..
Bildiğimiz  nedenlerle  iki futbolcu da teknik adamları tarafından oyundan alındı. Ama birisi direkt soyunma odasının yolunu tutarken Demba Ba, ikinci 45 dakikayı kulübede arkadaşları ve hocası ile destek vererek  tamamladı.
Beşiktaş daha arzulu, kazanmayı isteyen, yardımlaşma ve paylaşma daha iyi yapan tutumu ile üç puanı hak eden taraftı. Maçı ciddiye alan, daha iyi motive olan, dersine iyi çalışan yönü ile Beşiktaş öne çıktı diyebilirim.
Bu ağır ve beklenmedik yenilginin faturasını kim ödemeli!...
Faturayı ödemeden önce ileriye dönük önlemler alınması açısından Bordo- Mavili yönetim Beşiktaş'a bir teşekkür etmeli.
Gelelim faturaya...Başta birinci sorumlu yönetim.. Neden!.
Maça Mete Kalkavan atandı. Hakemi değiştirecek gücünüz yok, tamam.
Adam maçta at koşturdu. Hafta içerisinde hiç rahatsız edici önlemler alıcı bir açıklamanız olmadı.
Dikkat bile çekemediniz. Cezası da faturası da ağır oldu.
Peki Ersun hocaya soruyorum. Allah aşkına Beşiktaş'ın nesini izlediniz  ve önlem aldınız.
''O bana önlem alsın'' düşüncesi size de pahalıya mal oldu.
Trabzonspor  yarışan bir ekip olacaksa hem moral motivasyon hem kadro anlamında  iyi analiz edilmeli. Ersun hocanın analiz ekibi iyi çalışmalı...