Sözleşmeli kölelik

            Kamunun hizmetleri; memurlar, sözleşmeli personeller, geçici personeller ve işçiler eliyle yürütülür. Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde öğretmenlik mesleği, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre istihdam edilmektedir. Ancak son yıllarda aynı işi yapan farklı özlük haklarına sahip öğretmenlikler oluşmuştur.

Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler memur sayılır. MEB bünyesinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun; 4/A bendine göre kadrolu öğretmen, 4/B bendine göre sözleşmeli öğretmen hatta hiçbir özlük hakkı olmayan ücretli öğretmenler bulunmaktadır. Gerçi öğretmenler bir dönem 10 ay maaş alan 4/C sözleşmeli öğretmen şeklinde bile çalıştırılmıştır.

657 sayılı DMK’nın 4/B maddesinin devletin geçici işlerinin görülmesi amacıyla ihdas edilmesi gerekirken, gelinen son noktada 4/B’li sözleşmeli öğretmen çalıştırma usulü, temel istihdam modeli haline gelmiştir. Eğitim bir bütünlük arz ederken geçici işlerin sürdürülmesi şeklinde bir atamanın olmasının anlamı yoktur. Bu durum 15 yıl dirsek çürütmüş, toplumun geleceğini yetiştiren öğretmenler için kabul edilemez.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yeni yasama yılında sözleşmelilerle ilgili düzenleme yapılacağı duyurulmuştur. 2005 yılından beri temcit pilavı gibi belli belirsiz zamanlarda yapılan sözleşmeli öğretmenlik atama usulünden vazgeçilmelidir. Ne 3+1, ne de başka bir formül beklentileri karşılamayacaktır. Hatırlanacağı üzere 2011 yılında 68 bin sözleşmeli öğretmen kadroya alınmıştır. Şu anda MEB bünyesinde 130 bin civarında sözleşmeli öğretmen görev yapmaktadır.

Fiili olarak aynı görevi yürüten öğretmenler arasında sosyal haklardan görevlendirmeye kadar 10'dan fazla farklılık bulunmaktadır. Bunların başında ise iş güvencesi gelmektedir. Sözleşmeli öğretmenler için sözleşme yenilememe inisiyatifi bulunurken, kadrolu öğretmenlerinin görevine sadece disiplin hükümleri ile son verilebilmektedir. Görev yeri değişikliğine sözleşmeli öğretmenler 6 yıl, kadrolu öğretmenler ise 3 yılda hak kazanmaktadır. Mazeret ile yer değişikliğinde sözleşmeli öğretmende eşinin de sözleşmeli öğretmen olma şartı aranırken, kadrolu öğretmenler eşi özel sektörde olsa dahi yer değişikliği hakkına sahiptir.

Sözleşmeli öğretmenler asker öğretmen olarak vatani görevini yerine getiremezken okulların idarecilik görevinde de sadece kadrolu öğretmenler yer alabilmektedir. Sözleşmeli öğretmenin ek dersinden SGK kesintisi yapılırken kadrolu öğretmenlerde böyle bir kesinti söz konusu değildir. İzin haklarına baktığımızda ise cenaze, doğum, evlilik ve doğum sonrası ücretsiz izin kullanım sürelerinde de büyük farklılıklar bulunmaktadır.

Sözleşmeli öğretmenler hakları olan konularda dahi idarecilerin bilgi eksikliğinden ötürü akla gelmedik onlarca sorunla ve problemle karşı karşıya kalmaktadır. Hatta "bakın siz sözleşmelisiniz" diye başlayan sözlerle devamlı tehdit edilmektedirler. Ücretli öğretmenleri dile dahi getiremiyoruz. Neresinden bakarsanız bakın izah edilecek bir durum bile değildir.

Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenlik mesleğinin itibarı için sadece kadrolu öğretmen uygulamasına geçmelidir. Tüm sözleşmeli öğretmenleri kadroya alıp, ihtiyaca göre yapacağı ciddi kadrolu öğretmen atamasıyla sözleşmeli ve ücretli köleliğe son vermelidir.