SOYADI GİBİ KÜÇÜK!

İlk yarıda atılan 4 gol, girilen pozisyonlardan geldi her iki takım için de. Bu yarıda başka gol pozisyonu yok gibiydi. Trabzonspor, bu sezon zor gol atan ancak kolay gol yiyen bir ekip olduğunu dünkü ilk yarıda bir kez daha kanıtladı.

Dörtlü savunmanın önünde Lundstram-Mendy ikilisinin yer aldığı Trabzonspor’da, Sikan bu ikilinin önünde kendine yer buldu. Sol kanatta Višća, sağda Zubkov, önde ise tek santrfor Banza vardı.

Bordo-Mavililer, ilk dakikalarda organize bir atakla golcü Banza ile öne geçti. Ancak bu gol, aksine ev sahibini ateşlemek yerine durdurdu. Arka arkaya kalesinde gördüğü iki golle yenik duruma düştü Fırtına. Yenilen goller, hücumda ve orta sahada baskı yapmayan, rakibine geniş alanlar veren Bordo-Mavili takımın önemli zaaflarını gösteriyordu. Sol bek Mustafa Eskihellaç, konuk ekibin iki golünde de bölgesini savunamadı. Ancak, Okay’ın uzun pasını takip edip topu gole çevirmesiyle kendini affettirdi. Cham’dan ise olsa olsa ancak yılbaşı ağacı olur bence...

Trabzonspor, Bodrumspor’un üzerine gelmesini bekleyerek daha sonra rakip alana yerleşmeyi tercih etti. Özellikle savunmadan Okay ve orta sahadan Mendy, sağ kulvarı kullanan Zubkov’a atılan uzun toplarla golü düşündü. Trabzonspor’un ilk golü de böyle bir atak sonucu gerçekleşti. Sikan ise oyuna giremedi ve etkisiz kaldı. Višća ise Tekke Hoca geldikten sonra görev verildiği sol kanadı sanki biraz benimsemedi gibi geldi bana.

İkinci yarıda Trabzonspor istediği pozisyonlara giremedi. Bordo-Mavililer, futbol açısından beklentilerin uzağında olsa da takım olarak verdikleri mücadele çok iyiydi. Özellikle sakat olan Saviç’in fedakârlığı takdire şayandı.

Uzatmalara kalan maçın ilk 15 dakikasında, gecenin adamı olan Zubkov’un bireysel çabasıyla attığı gol, Fırtına’ya yarı finali getirdi. 5 gol ve 3 kırmızı kartın çıktığı maçta, hakem Zorbay Küçük’ün Mendy’ye ikinci sarıdan gösterdiği kırmızı kart bana göre ağırdı. İkili mücadeleydi, ayağını nereye sokacaktı? Soyadı gibi küçük olan herif!