SORUMLU KİM?

Hocam, bu takımı 17’inci sıradan aldın, o sezon dördüncü sırada yarışı tamamladın. Elbette en kötü dönemde geldiğin için her türlü kredin de vardı. Sonraki sezon unutulmaz bir hikaye yazdın. Trabzonspor tarihine şampiyon teknik direktör olarak geçtin. Karakterin ve duruşunla da örnek bir insansın… Bunlara lafımız yok!

Ne sana hocalık yapmak ne de akıl vermek gibi bir derdimiz var hocam. İşler iyi gitsin, takım oyun oynasın, sahada mücadele etsin…

Elbette mücbir sebeplerden ötürü bazı önemli oyuncularınızla ya yolları ayırdınız ya talihsiz sakatlıklar yaşadınız ya da tam anlamıyla istediğiniz profildeki oyuncuları transfer edemediniz. Bunlara da lafımız yok!

Siz, Trabzonspor 17. sırada aldığınızda takıma top oynattınız hocam. Şimdi ise Trabzonspor tarihinin en pahalı kadrosuyla bir oyun üretemiyorsunuz. Şampiyonlar Ligi’nden Avrupa Ligi’ne oradan da Konferans Ligi’ne kadar düştü takım. Şu durum Trabzonspor’un bu sezonunu da çok güzel özetliyordu aslında…

Hocam “Kasım” dediniz. Geldi… Fenerbahçe galibiyeti ‘bir oyunla döndü’ izlenimi verdi. Bir sonraki hafta ve dün akşam iki ağır mağlubiyet. İç sahada yenilmezlik serisi bütün bu yaşananların üzerini örtmüyor artık hocam!

Bu takım sezon başından bu yana top oynamıyor. Geçen sezonun en iyi savunma yapan takımı artık savunma yapamıyor. Geçen sezonun en iyi üreten orta sahası artık üretemiyor. Geçen sezonun en iyi kanat organizasyonlarını yapan takımı artık oyun kuramıyor. Bütün bunların yanında topu santraforlarına taşımada dahi büyük sorunlar yaşıyor. Bir takımın her tarafı sorunlu ise, sorumlusu kim?

Abdullah Avcı, geldiği günden bugüne kendi alanına asla müdahale ettirmedi. İstemediği hiçbir oyuncu kadroya alınmadı. Bütün planlamadan baştan sonra kadar sorumlu. Bundan sonrası ne olacak? Ona da artık yönetim ve hoca karar verecek…