Dövizdeki dalgalanmayı bahane edenler, milletin sömürmeye, kanını emmeye devam ediyor.
Büyük marketler zincirinden tutun da birçok firma doların yükselmesini bahane ederek her gün zam üstüne zam yapıyor. Bu yeni bir şey değil, daha öncede yazıldı çizildi.
Ama utanmaz, arlanmaz olan büyük firma sahipleri bildiğinden geri kalmıyor. Vatandaşı kemirmeye devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde başıma gelen bir olayı sizinle paylaşmak isterim.
Alışveriş yapmak için büyük bir markete gittim.
Bir baktım markette çalışan personellerin elinde kağıt kalem sürekli etiketleri yeniliyorlar.
Daha ben bir şey demeden marketteki personel, “Ağabey, böyle bir rezalet olabilir mi? Her gün fiyatlar değişiyor. Fiyat etiketlerini değiştirmekten iş yapamaz olduk. Müşterimizle yeterince ilgilenemez hale geldik” diyerek sitemini dile getirdi.
Bu olaylar ak ve karayı ortaya çıkarıyor.
Kimin vatanını, milletini gerçek manada sevdiği ortaya çıkıyor.
Her zaman olduğu gibi en alt tabadaki vatandaşlarımız, ülkesine gerçek manada sahip çıkıyor.
Ülkemizin başına gelen krizlerde her daim elini taşın altına koyan yine tabandaki vatansever halkımız oluyor.Darbe olduğunda sokağa inen ilk onlar, ekonomik dalgalanma olduğunda dolarını ilk bozan da onlar.
Para babaları ise ellerine fırsat geçtiğinde zenginliğine zenginlik katmakta.
Sözde vatanperverler, bir de şirin gözükmek için her yerde ‘Vatan, millet Sakarya’ edebiyatı yaparlar; ama onların sahte dünyalarında sadece kendi menfaatleri vardır. Paradan başka bir şey düşünmezler.
Altta kalanın canı çıksın misali ellerine fırsat geçtiğinde gariban vatandaşı sömürüp dururlar.
Bu fırsatçılar fiyatlar ile oynayarak kara geçtiklerini sanıyorlar. Ama kocaman bir yanılgı içerisine giriyorlar. Hep kaybediyorlar farkında değiller.
Önceki gün TESK Genel Kurulu’na katılan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’da fırsatçılara dersini vererek “Döviz bahanesiyle sattıkları ürünle hiç alakası olmadığı halde bire 3, bire 5, bire 10 zam yapanlar iflah olmayacaklardır” dedi.
Evet, Sayın Erdoğan’ın dediği gibi milletin kanını kemirip kul hakkı ve tüysüz yetimlerin hakkını yiyenler hem bu dünyada hem de ahirette iflah olmayacaktır.
Allah’ın adaleti mutlaka tecelli edecek hesap en ağır şekilde verilecektir.
Fırsatçılık yapıp şımaran para babalarına, Hz. Musa zamanında zenginliğine güvenen Karun’un ibretlik sonunu hatırlatmak isterim.
O, Hz. Musa’ya ilk iman edenlerdendi. Ancak Karun’un helakine neden olan olaylardan bir tanesi de aşırı dünya sevgisiydi.
O, zenginliğine güvendi, şımardı, Allah’ın kanunlarından saptı; aşırı hırs ve ihtiraslarının kurbanı oldu.
Sonunda da Allah-ü Teala, onu sarayı ile birlikte yerin dibine geçirdi.
Bu dünyada helak olduğu gibi ahireti de bedbaht oldu. Kaybedenlerden oldu.
İşte size ibretlik bir olay.
Zenginliğine ve gücüne güvenip haddi aşanlara, milletin kanının emenlere sözümüz o dur ki dikkat edin sizin de sonunuz Karun gibi olmasın.