Futbolda 2.golü atmak, bir derbi maçından sonra, son 5 maçını kazanmış bir takımı yenmek çok zordur.
Rakibi maçın başında sahadan silebilirdik. İlk 25 dakika, o özgüven hem oyuncularda hem taraftarda vardı.
Visca'nın çok güzel golüyle 1- 0'ı yaptıktan sonra net pozisyonları hovardaca harcadık, atamadık.
Her geçen dakika hem futbolumuz kötüye gitti, hem de taraftarımız laylaylomla rakibin oynamasına fırsat verdi.
Rakip bizim ceza sahamızda gol ararken, bizim taraftar şarkı söylüyor.
Bu kesinlikle değişmesi gereken en önemli saha dışı özelliğimiz.
Oyundaki pastanın 3 dilimlik bölümünde pozisyon bulamadığımız gibi çok pozisyon verdik.
Bir kanadı kırık bir kuş misali uçmaya çalıştık.
Tabiri caizse Nwakeame, maçın iyilerinden Puchacz'a ayak uyduramadı.
Ben bu kadar kötü bir Nwakeame görmemiştim.
Ne defansa yardım etti, ne bulduğu pozisyonları değerlendirebildi, ne de Puchacz'a eşlik edebildi.
Niye böyle oynadığı sorgulanmalı.
Orta sahada Dorukhan ve sonradan oyuna giren Berat'ın performansları yukarı çekilmeli.
Kaç maçtır verimli değiller. Belki ikisi beraber dinlendirilmeli.
Onlar olduğunda takım üretken ve organize futbol oynayamıyor.
Dorukhan 6 mı, 8 mi, 10 mu göremiyoruz. Sağ bek görüntüsü daha iyiydi.
Hele Hamsik'i her maç mumla arıyoruz.
O olmadığında derenin köprüsü yok gibi düşünün.
Bari Yunus olsun dedik. Gözümüz onu da aradı ama bulamadı.
Bruno, Visca ikilisi maç boyunca iyi görüntüler sundu ama kart sınırındaki Bruno'nun sarı bile görmemesi gerekirken sarısı olan oyuncunun yaptığı harekete itirazı ve akabinde gerginlik ve kırmızı, hakemin art niyetini ortaya çıkardı.
Bu durum kalan dakikalarda hem bizi zor duruma soktu hem de bir sonraki maçta ondan eksik olmamıza sebep oldu.
Tecrübeli oyuncular bu tip olaylarda daha dikkatli olmalı. Maalesef olamadı.
Maçın en iyilerinden Cornelius ilerde çok yalnız kaldı.
Neredeyse tüm topları indirdi.
Arkasında korona olan Bakasetas'ı çok aradı. Kaleye şut bile atamadık.
Oyunumuz çok maçtır lider takım oyunu değil elbette. Sadece üç puan alacak oyunu oynamaya çalışıyoruz.
Rakip biraz soğukkanlı, şanslı ve yetenekli olsaydı bu akşamki maç böyle bitmezdi.
Sanki bu kalitedeki oyunculara sahip takım daha farklı oyunlar ortaya koyabilir. Şu faktör de var tabi: Bir türlü sakatlıklardan, koronodan ve kırmızı kart problemlerinden sıyrılıp tam kadro sahaya çıkamadık.
Artı şu transfer dönemi çabucak bitse de oyuncuların aklı iyice sahaya dönse.
Oynanan futboldan daha çok zevk almak istiyoruz.
Biliyorum ki oyuncular da hoca da bunu istiyor.
Kendilerince bizi paniğe sürüklediğini düşünen Konyasporlu futbolseverler, İstanbul takım taraftarlarıyla birlik olup sosyal medyada Trabzonspor üzerinden algı oluşturma gayreti içindeler.
Bu hoş olmayan duruma, haftaya Konya'yı Şampiyon gibi oyunla yenerek son vermeliyiz.
Artık bu oyunun zamanı gelmedi mi?
Yeşil çimler, Bordo Mavili ayakların rüzgarını daha çok hissetmeyecek mi?
O rüzgar tribünde, şu soğuk havada bizleri daha çok ısıtmayacak mı?
Artık sizce de zamanı gelmedi mi, güzel sonuca güzel futbolun?