SİZE USTAOĞLU YASALARINI BİLDİRİYORUM!

Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, geçtiğimiz günlerde tüm kamu kurum ve kuruluşlarına 3 maddelik yasak listesi gönderdi. Fikir özgürlükleri noktasındaki tartışmaların revaçta olduğu böylesi bir dönemden geçerken böylesi keskin bir yasak metni hem Trabzon’u hem kamuyu rahatsız edecek cinsten.

Böyle bir uyarının gerekçesi olarak İl Göç İdaresi Müdürü Ramazan Latifoğlu’nun basına verdiği demeç olarak kamuoyunda bir görüş hâkim. Göç İdaresine verilecek binayla alâkalı Latifoğlu’nun açıklama yapması Vali’yi kızdırmış ve açıklama Latifoğlu tarafından geri çekilmek istenmişti. Özel bir durumdan ötürü geneli cezalandırmak ya da baskılamak doğru mudur bilemiyoruz!

Birinci maddede “Valilik izni olmadan hiçbir kamu personeli basın açıklaması yapmayacaktır.” deniliyor. Bunu, 657’ye tâbi tüm kamu mensupları zaten biliyor. Yeniden ifade etmenin gereği böyle resmî değil şifahî olmalıydı.

İkinci madde ise son yılların en büyük baskı unsurlarından, iş yerlerinde ve bazı devlet kademelerinde durumu baskıya kadar götüren, hatta bazı kişileri işinden bile eden sosyal medyayla ilgili. Ne yazık ki Sayın Vali de bu furyaya katılıp “Kamu personeli, sosyal medya hesaplarından siyasî içerikli paylaşımlarda bulunmayacak. Bulunursa ilgili, sıralı amirleri tarafından haklarında disiplin işletimi başlatılacaktır.”

Bu siyasî paylaşım, sanırız ki hükûmeti eleştirmekle ilgilidir. Yoksa muhalefeti eleştiren yahut hükûmeti öven bir paylaşıma müdahale edilebileceğini hiç sanmıyorum! Hâlbuki bu paylaşımlar da siyasî paylaşımlardır. İkinci maddede sosyal medya hesapları yazılıp ayrıca parantezle birlikte bunların hangileri oldukları da belirtilmiş. “Facebook, Twitter ve Whatsapp (Her ne kadar Valilik Özel Kalem Müdürlüğü ‘watsapp’ yazsa da)”

Sosyal medya hesapları kişilerin sosyal yaşantılarını yansıtabileceği gibi fikirlerini de ortaya koyabileceği bir mecra. Uç noktada bir şey olmadıktan sonra buna karışılması doğru değil. Hele hele kişilerin birbiriyle mesajlaşmasına yarayan Whatsapp uygulamasının bu uyarı metnine eklenmesi hayli şaşırtıcıdır. Jurnalciliğin popüler olduğu bu dönemde ne yazık ki Sayın Vali’nin bu uyarısı istismara uğrayacaktır.

Ayrıca bu uyarı metni KTÜ Rektörlüğüne gönderilmiş, oradan da üniversitede 657’ye bile tâbi olmayıp 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu’na bağlı akademisyenlere de iletilmiş! Hayret ki ne hayret! Üniversiteler, özgürlüğün adresleridir. Buralar baskı altına alınırsa oradan bilim beklemeyin, düşünce hiç beklemeyin! Bilimin, düşüncenin önüne engel konulan bir ortamdan da gelişmişlik beklemeyin; çağdaşlık beklemeyin.

Doğrusu biz, bu uyarının doğru olmadığı kanaatine sahibiz. Halis niyet taşısa da istismara uğrayacağı ve kamuda olumsuz algılara neden olacağına, kamu görevlilerinde sosyolojik bir baskıya yol açacağına inanıyoruz.

Saygılarımla...