Sezona dağınık bir görüntü içerisinde başlayan Trabzonspor, oynamış olduğu tüm maçlarda hiçbir takıma futbol oynayarak takım derinliğini hissettiremeden Kasımpaşa maçına kadar geldi.
Takım birlikteliği bakımından ve de yeniden toparlanma adına bu maç önemliydi.
Lakin oyuna iyi başlayan Kasımpaşa’ydı.
İlk 20 dakika onlar oynadı biz seyrettik.
Yediğimiz golden sonra tabi ki büyük avantaj golü bulduk!
Geriden gelerek ikinci ve üçüncü golleri bulduk. Bu çok daha büyük avantajdı.
Az da olsa Trabzonspor, artık oyuna çıkmaya başlamıştı.
Bu ana kadar değil sezon başından bugüne dek nedense Trabzonspor golü zor atıyor lakin çok kolay yiyor.
Öyle transferler yapılmış ki kim aldı nasıl alındı insanın aklı ermiyor.
Yine de her maç başladığında Trabzonspor’un en yumuşak karnı orta alandır ki rakibin oyununu bozacak kendi takımı adına pozisyon yemesini engelleyecek bir oyuncusu yoktur.
Yani Trabzon’un orta alanı oyuna katkı sunmuyor.
Durum böyle olunca da rakip orta sahayı elinde kahve fincanıyla geçiyor sağdan soldan ortadan derken takım her dakika handikap yaşamaya mahkum oluyor.
Bu maçta görüldü ki Trabzonspor’un kazanması için demek ki her maç Trabzonspor’un üç golle oyuna başlaması lazım.
Futbolcuların profillerine bakıldığında her biri Avrupa’nın isimli takımlarından gelmiş.
Buradaki havayı yüzde on soluyan bir futbolcu en azından Türkiye’de ne yaptığını ne yapması gerektiğini bilir.
Lakin bizimkilerde öyle bir hava yok.
İddia ediyorum bu ligde Trabzonspor kadar savrulan başka bir takım yoktur.
Fazla bir şey istemiyoruz aslında. Yani oyunu orta alanda 90 dakika içerisinde 20 dakika oyunu tutamıyorsan rakip de 8-10 pozisyon yakalar sahanın her alanını kullanarak geldikçe gelir.
Kenar yönetimi hala önlem almamakta ısrarlı olur, skoru koruma adına geriye yaslanır, rakip geldikçe gelir ve seni ezerek gelir!
Düşünmek dahi istemiyoruz ki 3-1’den üstelik de ezilerek Trabzonspor mağlup oluyorsa ezilmek başka bir şey lakin gerçeği görmek başka bir şey.
Geçmişe döndüğümüzde Trabzonspor yönetimi ve başkanının pandemi süreci başladığında göstermiş oldukları tavırlar dünlerin toplamı bugünler için olmuştur.
İşte halimiz.
Ve artık top sizde sayın Ağaoğlu.
Bu saatten sonra yönetim içerisinde çoğunluğun kararı neyse uyma zorunluluğu doğmuştur.
Unutmayın ki İstanbul’dan takım yönetmek kolay bir iş değil.
Kimse bu maçın böyle bittiğine üzülmemelidir.
Oynayamadık oynayan kazandı.