Peter M. Gollwitzer ve arkadaşları (2009) tarafından “Niyetler Herkese Açık Olduğunda” araştırmaları tam da konumuzu açıklar niteliktedir.
4 ayrı testten oluşan araştırmanın bir deneyi, hukuk öğrencileriyle yapılmıştır. İki ayrı gruba bölünmüş öğrencilerin hepsine mezuniyet sonrası hedeflerini sorgulayan bir anket verilmiştir.
Birinci gruptakiler anket sonuçlarını araştırmacılarla arasında tartışmış ve avukat olmayı istediklerini herkesin yanında sözlü olarak da dile getirmişlerdir. İkinci gruptakilerden ise anketlerini doldurup sonrasında bir zarfa koyup vermeleri istenmiş yani hiçbir şekilde araştırmacılarla sonucu konuşmamışlardır.
Ardından iki grubu karşılaştırmak için 45 dakikalık bir hukuki vaka verilip incelemeleri istenmiştir.
Birinci gruptakiler yani avukat olacağını bildirenler kendinden emin ama oldukça yavaş ilerlerken ikinci gruptakiler daha şüpheci ve daha azimli ilerlemişlerdir.
Sonucunda 1. grup 33 dakikada pes etmiş, 2. gruptakiler süreyi bitirmiş olmalarına rağmen devam etmek istemişlerdir.
Deney sonucuna göre hedeflerinden bahsetmeyenlerin, bahsedenlere göre net bir biçimde daha başarılı oldukları saptanmıştır. Kısa bir deney bile hedeflerden söz etmenin zararını kanıtlar nitelikte gelin hep birlikte bizi bu konuda başarısızlığa götüren sebeplere göz atalım:
Beynimiz, biz hedefimizden birilerine bahsedince sanki gerçekten sonuca varmışız yanılgısına kapılıyor ve dopamin salgılıyor.
Bunun sonucunda doyuma ulaşıyor ve artık hedefe giden yolda haz alamadığından devam etmek için yeterince motive olamıyoruz.
Henüz sonuca ulaşmadan başkalarına bahsettiğimiz hedefler, karşımızdakiler tarafından övgüyle karşılanınca yani başarılı, iradeli, planlı vs. olumlu imajlara sahipmiş gibi hissedince rehavete kapılıp tamamlamayı es geçiyoruz.
Kendimizde ve başkalarında beklentiye sebep olan hedeflerimiz, üzerimizde bir baskı oluşturuyor ve bu da ne yazık ki odaklanmanın önüne geçiyor.
Başarısız olmamızı isteyen insanlar tarafından önümüze “Yapamazsın!” seti çekilince yine tamamlamadan pes ediyoruz.
Sır olmak, sizi bir gün değerli olacak günlere taşır.
Ama kendinizi vitrine koyar ve sürekli buradayım diye bağırmaya devam ederseniz.
Sıradanlaşır ve yok olursunuz.
Siz siz olun sessiz olun.