Rize'de yoğun yağışın ardından derelerin getirdiği çamur denizin rengini değiştirdi Rize'de yoğun yağışın ardından derelerin getirdiği çamur denizin rengini değiştirdi


Sinop Uğur Mumcu Meydanı’nda bir araya gelen doğa gönüllüleri “Türkiye Çöl Olmasın” yazılı pankartla basın açıklaması düzenlendi. TEMA Sinop İl Temsilcisi Özgür Cebeci burada yaptığı basın açıklamasında küresel iklim krizine dikkat çekti. Cebeci, “İklim krizine dur demezsek sıcak hava dalgaları sıklığını ve şiddetini artıracak, buna bağlı olarak su varlıklarımız giderek azalacak ve bugün kişi başına düşen 1347 m3 su miktarı ile su kıtlığı çeken bir konumda olan ülkemizin, nüfus artışı ve su potansiyelindeki azalma ile birlikte 2030 yılından önce su fakiri bir ülke konumuna geleceği öngörülüyor. Yapılan araştırmalar, 2070 yılına gelindiğinde Akdeniz Havzası’nın en büyük gölü olan Beyşehir Gölü başta olmak üzere ülkemizin birçok su varlığının yok olacağını gösteriyor. Ülkemiz şimdiden ciddi bir kuraklık tehdidi altındadır. Ülkemizin birçok bölgesinde şiddetli kuraklık yaşanıyor. Küresel ısınmanın 1,5 derecede sınırlanmaması durumunda, 2050 yılına gelindiğinde tarımsal ürünlerin verimliliği yüzde 45 oranında azalacak. Küresel gıda ihtiyacının yüzde 35-56 oranında artacağı göz önünde bulundurulduğunda, toprak varlığımızı korumanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görüyoruz. Ancak ülkemiz karasal alanının yaklaşık 3/4’ü orta ve yüksek şiddette çölleşme riski altında. Çölleşmenin en önemli sebeplerinden biri de erozyon. İklim kriziyle artan şiddetli yağışlarsa erozyonu artırarak topraklarımızı yok ediyor. Ülkemizde her yıl 642 milyon ton toprak erozyona uğruyor. Bu da en az 500 yıl gibi bir zamanda oluşan 1 cm’lik verimli üst toprağın 16 yıl gibi kısa bir sürede kaybedilmesi anlamına gelmektedir. İklim kriziyle mücadele için toprağı korumalıyız. Toprak; atmosferden karbonu alan bitkilerin yaşam alanı olmasının yanı sıra en büyük karbon deposudur. Bu nedenle iklim krizinin etkilerini azaltan çözümlerin odağında toprağın korunması yer alıyor. İklim kriziyle mücadele için toprağı korumak hepimizin görevidir. Sera gazı salımının 2030 yılına kadar en az yüzde 35 oranında azaltılması, kömür başta olmak üzere fosil yakıt kullanımına son verilmesi ve toprak varlığımızın korunarak çölleşme ile mücadele edilmesi konusundaki çağrımızı yineliyoruz. Karar vericilere bir kez daha bu çağrımıza kulak vermeleri için sesleniyoruz. Türkiye çöl olmasın” dedi.
Basın açıklaması sonrası topluluk Uğur Mumcu Meydanı’ndan harekete geçti. Aşıklar Caddesi boyunca yürüyen topluluk başlangıç noktası Uğur Mumcu Meydanına geldi. Etkinlik burada son buldu.