Trabzonspor Medicalpark adına kazanılması son derece önemli bir karşılaşmaya çıkmıştı. Önümüzdeki haftadan itibaren takımı, zorluk derecesi çok daha yüksek karşılaşmalar bekliyor.
Sürekli söylendiği gibi, özelikle sıralamadaki rakiplere verilen puanlar hedeften biraz daha uzaklaşma anlamına geldiğinden daha da önemli bir hal alıyor. Karşılaşmaya, zaten sorunlu olan oyun kurucu bölgesinde Gutierrez’den yoksun çıkarak bütün yükün Moody üzerine olması zorunluluğuyla başladık. Bu da oyun kurmada bir takım sorunlar yaşamamıza, bireysel hamlelerle sonuca gitmeye çalışmamıza neden oldu. Bu duruma bir de zaten hep stresli geçen Giresun deplasmanı ve tribünleri de eklenince oyuna bir türlü motive olunamadı.
Geçtiğimiz hafta Okben Ulubay’ı Darüşşafaka’ya veren Yeşilgiresun, bu sene umut vaat eden genç oyunculardan kurulu kadrosuyla sezon başında bir çok otoritenin ligden düşme gözüyle baktığı bir kadro olmasına rağmen, hamurun tutmasıyla, düşünülenin aksine başarılı bir grafik sergileyerek Play-Off hedefi için çaba sarfediyor. Bu karşılaşmada da özelikle çember altındaki mücadelesiyle aldıkları hücum rebounları sonuca etkili oldu ve maçın sonuna kadar tecrübeli Trabzonspor MP. karşısında oyundan hiç kopmadı. İki takım adına da savunmada işler maç boyunca iyi gitmedi. Özelikle yapılan penetrelere gereken yardımlar zamanında gelmeyince ya rakip kolay sayılar buldu ya da gereksiz fauller yapıldı.
Takımımızda özelikle dış atışlarda ciddi sorunlar yaşamaktayız. Bu konuda en büyük beklenti Hardy’nin üzerindeyken maç boyunca 7/1 gibi felaket bir yüzdeyle oynaması mutlaka çözülmesi gereken bir sorun. Bir karşılaşmada hücum reboundu maçın kazanılmasında çok önemli bir rol oynar. Rakip çemberden dönen topu almışsa, o top büyük ihtimalle ya sayı olur ya da faulle sonuçlanır.
Dünkü karşılaşmada Giresun 19 hücum reboundu alarak zaten başa baş geçen karşılaşmada oyunun kopması için gereken en önemli etkeni kendi adına sağlamış oldu.
Oyunun son bölümünde zaten gergin geçen karşılaşmada İnanç Koç’un ortamı daha da geren tavırları iki kent arasında kurulmak istenen dostane ilişkilere de zarar verdi. Hakemler de oyunun sonunda, bu gerginliği kaldıramayacak bir yönetim sergiledi. Verdikleri kararlar tartışmaya son derece açık ve oyunun sonucuna etkili oldu diye düşünüyorum. Sonunda da, ligin ilk karşılaşmasında olduğu gibi uzatmada kaybedilen bir maça şahit olduk. Fakat kadro ve tecrübe olarak Giresun’dan daha önde olan takımımızın bu karşılaşmayı buraya getirmemesi ve öncesinde koparması gerekiyordu.
Maçın ardından kulüp yöneticilerimiz Karşıyaka maçına çıkmama kararı aldıklarını açıkladılar. Bence bu kararın doğacak zararın hesabı iyi yapılarak, kulüp yönetimince bir kez daha gözden geçirilmesi gerekiyor. Duygusal hareket etmeden ve bundan sonraki maç programı dikkate alınarak aklı selim hareket edilmeli. Alınacak bir hükmen mağlubiyet ileride telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğmasına sebep olabilir. Zira yukarıda da söylediğim gibi önümüzde, çok daha zor bir müsabaka periyodu bizi bekliyor.