Vay yüzsüzler vay, siz hangi milletten bahsediyordunuz! Evlatlarını, Amerika’nın, Rusya’nın kanlı ellerinize tutuşturduğu ölüm kusan silahlarla şehit ettiğiniz, parlamentosunun şerefi ile şereflenip aldığınız maaşları mağaralarda fareler gibi saklanıp, gün ışığına çıktığında her biri bir destan kahramanı olan özel timlerine ateş açıp şehit ettiğiniz Türk milletinin mi sinesine döneceksiniz! Unutmayın ki; bu milletin sinesi leke kaldırmaz, sizin gibi kanlı katil sevicileri ise asla barındırmaz!
Bu fedakâr milletin vergilerinden oluşan gelirlerden maaşınızı alacaksınız, tedavinizi, çoluk-çocuk birinci sınıf olacaksınız, çocuklarınız en iyi okullarda okurken, vatansever Kürt kardeşlerimizin çocuklarını hayal sermayeleri ile dağlara, mağaralara göndermeyi vazife bileceksiniz, dokunulmazlığınız olacak, elinizin altında ruhsatlı silahınız olacak, bir yıl içerisinde parti olarak yaklaşık 140 trilyon hazine yardımı alacaksınız, ondan sonra her hareketinizle ve her beyanatınız ile bu millete kin ve nefret kusacaksınız öylemi! Pasaportu ile yurt dışına çıkıp, emperyalist mahfillerde utanmadan ve arlanmadan bu milletin en haklı davalarını şikâyet edeceksiniz, silahlı kuvvetlerinin en meşru ve haklı hareketlerini işgalci olarak jurnallayacaksınız, ondan sonra bu milletin temiz sinesinde kendinize yer arayacaksınız bu mümkün mü? Zaten bunu bildiğiniz için asla böyle bir şey yapamayacağınızı dünya âlem bilir, kime blöf yapıyorsunuz, sahibinin sesleri!
Zaman zaman birbirlerini acımasızca eleştirseler bile, milli konularda gerektiğinde bir araya gelip ortak bildiri yayınlayan siyasi partilerimizin aksine, milletimizin lehine olan hiçbir çalışmada bulunmadığınız gibi, kimden cesaret alarak hep yıkıcılıktan bölücülükten yana oluyorsunuz, ondan sonra da sine-i millet diyeceksiniz! Vay aymazlar vay…
Neymiş bu katil sürülerinin destekçilerinin gerekçesi; kazanmış oldukları belediyelere kayyum atanıyormuş! Neden atanıyor kayyum? Çünkü hile ile hurda ile tehdit ile bir şekilde başkanlık görevine seçilen insanlar, kendilerini seçenlere değil, dağdaki, mağaradakilere hizmet ediyor, onlardan talimat alıyorlar! Dünyanın neresinde kendisini yok edecek teröristlere müsamaha gösteren bir demokratik rejim ve yönetim varmış!
Bazı çevreler ise; ya iyi niyetlerinden ya da gafletlerinden şöyle diyebiliyorlar; efendim bu görevden alınan kişilerin aday olmasını YSK onayladıktan sonra bunların görevden alınması, demokrasi açısından doğru değilmiş! Be hey güzel kardeşim, YSK kimi onaylarsa onaylasın seçilenler kendi iradeleri ile yönetimde bulunmayacaklarına göre ne fark eder. YSK mevcut malum belediye başkanlarını değil de, bunların en masumlarını onaylasa bile durum asla değişmezdi. Çünkü bunların iradeleri asla kendi ellerinde olmaz, bunları her zaman dağdakiler, mağaradakiler yönetir! Bunu bile göremiyorsak, kar dağından kar bağışlamaya ne gerek var ki!
Teröristler için kurulan taziye çadırlarında sabahlayan milletvekilleri, aldığı maaşın çoğunu dağdaki kurşun askerlere gönderen aymazlar, siz hangi milleti temsil ediyorsunuz ki, onun sinesine döneceksiniz! Sizin döneceğiniz en iyi yer toprağın altıdır, sizi bu cani halinizle toprak bile kabul etmeyecek, unutmayın!