SESİMİ KESİYOR

Sözler veriyoruz yerine getirebileceğimizi sandığımız, hatta belki de yerine getirmeyecek olduğumuz. Ne garip değil mi? Sözler verip yerine getirmeyen bizler, bize vaat edilen her söz de umutlanıyoruz. Umut diye bir şey var mı gerçekten, umut edebiliyor musunuz? Benim hayata dair, yaşama dair hiçbir beklentim kalmadı. Ellerim titriyor, tuşlardan kaldırıyorum şimdi.

Uzanıyorum yavaşça yeni bir hayata geçmenin yollarına. Yalvarırcasına bakıyorum son kez dünyaya. Yapma diye bağırmak geliyor içimden sonra ne fark eder diye soruyorum kendime. Bu dünya intikam almaya değecek kadar güzel mi? Uzaklaşıyorum. Gerçeklerimden, sevgiden ve acıdan. Kendimi piyanonun tuşlarına basarken buluyorum. Müziğin etkisi ile hiç durmadan dans ediyorum.

Soluk alışım yavaşlıyor. Bedenim ve benliğim titriyor. Zihnim sarsılıyor. Hayal dünyam ile gerçek yaşamı ayırt edemiyorum. Sesi duyuyorum ve sessizliği. Zıt ama uyumlular birbirine, benim hayatla yakalayamadığım kadar. Bir tutturamadım ayarı. Yaşam sevincinden eser kalmadı içimde. O koca boşlukta yeller esiyor şimdi.

 Umutsuzluk birikti boğazımda. Sesimi kesiyor, duymamı engelliyor. Sağır, dilsiz ve savunmasız kalıyorum, hayata karşı. Duvarlarım yıkıldı. Toz bulutu dolu artık etrafım. Dudaklarım titrek, ellerim yorgun. Yazamıyorum, aklıma gelenleri. Bir döksem içimi ah bir döksem. O zaman kurtulurum tüm çivilerim den. O zaman yaşarım belki.