ŞERHANECİLER

Amerika'nın Irak ve Suriye topraklarında tehlikeli bir oyun oynadığını milli duruşu olan her göz görmektedir. Rusya da aslında benzer bir aktördür. Amiyane tabirle yoktur birbirlerinden farkı, ikisi de aynı şerhanenin kapı mandallarıdırlar.

Habertürk yazarı Serdar Turgut Washington'dan birkaç gün önce çok kıymetli bir analiz yazısı yazmış, Amerika'nın derin güçlerinin Türkiye'ye bela olacak uslanmaz strajilerinden kesitler sunmuştu.

PYD'nin ABD'de bürö açtığını, başına da PKK'lı bir terörist kadını tayin ettiğini belirtmiş, bu kadınının İlham Ehmed olduğunu aktarmıştı. Bu kadının ABD üst düzey yetkililerle sık sık teşvik-i mesayide bulunduğundan pasajlar vermişti.

ABD'den önce Rusya, hem PKK'ya hem de bir başka kan örgütü PYD'ye bürö vermiş, Türk milletini bu caniler üzerinden yönlendirme yollarına tevessül etmişti.

Halen bu niyetlerinde ısrarcılar. Bizim bu aşamada Amerika'ya rahatsızlık verecek bazı örgütlerle temasımız olsa ne derler? Bilindiği üzere, DAEŞ bize bulaşmadığı zamanlarda bu örgüte karşı kayıtsız kalmamızı terör yardakçılığı olarak tanımlamışlardı. Oysaki başımızda bin bela varken ABD'nin çilingir olarak yarattığı canavardan uzak durmuştuk. Sonra bize zarar verince de El- Bab'da canına okumuştuk.

Bugün 'stratejik ortak' falan filan laflarına bizim karnımız tok olmalıdır. Onlar bir plan kuruyorsa biz iki plan kurarak bu şerhanecilerin iffetsizliklerini boşa çıkarmalıyız.

Kimse Türk'ün aklını küçük görmesin. Akçaabat'ta yetmiş yedi yaşındaki bir teyzenin, "Bu mührü kağıda değil Merkel'in kıçına vuruyorum" değerlendirmesini analiz etmek gerek.

Feraset, bilgi kadar kıymetlidir. 'Ferasetin kaynağı içinde yetiştiğin toplum, bilginin kaynağı okul' olarak tasnif edilse de zaman zaman feraset bilgiden değerli filizler verir. Seçimlerde tercihleri aşağılanan insanlar aslında ferasetle gerçeği en az mürekkepli bazı ecnebiler kadar sağlıklı görmektedir.

Batı'nın dolmuşuna gelerek Referandum neticesine tava tencere çalarak tepki veren insanımız aklını başına devşirsin. İnanın birbirimize düşersek tava tencere dümbürtedecek vatan bulamayız.

Şu da bilinsin ki Batı'nın eğitimli olması insanlık kalitesiyle atbaşı değildir. Bilginin insanı bütün beşeriyeti sevecek merhaleye taşıması önemlidir. Eğer bilgiyi sadece kendi toplumunun rantı görürsen doğal olarak sahsiyet bantını da koparırsın.

Batının bu bantı kopardığı çok açık.

Yüzümüze gülen ama arkamızdan kuyu kazanlara karşı daima uyanık olmalıyız. Bunun adı ABD olsun, Rusya olsun ya da Avrupa veya İran fark etmez. Şerhanecilerin menşei önemli değil.