Köşe yazılarımızda her zaman futbolun teknik refaransını veya maçların akışını yazacak değiliz ya. Vatandaşın, bu sporun temaşagâhı olan malum “Akyazı stadı” hakkındaki şikâyetleri de bize yağmur gibi geliyor. Elbette bu konuda da suskun kalacak değiliz. Meselâ, geçen hafta Başakşehir maçında taraftar görevini yaparak takımını desteklemek için stadı dolduruyor. E bu insanların da bazı ihtiyaçları var, değil mi? Fakat gelin görün ki dostlarımız bu konuda bize bazı şikâyet notları atıyor. Hele bir dostumuz çok bunalmış ki yazdığını sağından solundan fazla traşlamadan sizlere ve de özellikle yetkililere ithafen yayınlıyorum. Şu çağrıya kulak verin. Vatandaş diyor ki; “Bu muhteşem stadı Trabzon’a kazandıranlara ne kadar teşekkür ediyorsak o muhteşem oto parkı yapan iradeye ne kadar minnet duygularımızı sunuyorsak, saatlerce vatandaşı araçlarının içinde hapis ederek vatandaşına ızdırap ve işkence çektiren beceriksiz idarecileri(!) de o denli tenkit ediyoruz. (İl ve Trabzonspor yöneticilerini hedef alarak) Sayın cumhurbaşkanı " Biz milletimizin hizmetkârıyız" diyor.
Bu mesaj sanki onlara verilmemiş gibi bu sayın protokol erbabı yolları kapatıp (Maç çıkışında)vatandaşı araçları içine hapsederek kendi sıcak ikametgahlarına vatandaşın gözüne baka baka intikal ediyor.(Yani demek ki; Vatandaş çıkışta tek yolun bulunması sebebi ile görevli polis memurları önce protokole yol verince vatandaş ta arabalarında resmen hapis bekliyor.) Vatandaş devam ediyor; “Yahu şu karayolları teşkilatında bu otoparkı yarım saatte bu alandan dışarı taşıyacak çıkışları çözebilecek bir mühendis ya da şehir planlamacısı yok mudur? Ben bu tarihi şehri idare eden bir yönetici olsam bu halkın yüzüne bakamazdım. (İsyanlarda vatandaş) Bunlar, pahalı makam araçlarına “Mari Antuanet” gibi kurularak eziyet çeken vatandaşın gözüne baka baka geçip gidiyorlar. Şu tabloyu sayın cumhurbaşkanımız bir görse inanın bu protokol’e "vatandaş otoparkları terk edinceye kadar stat’dan ayrılmayacaksınız diye talimat verirdi.” Diyor dostumuz. Neticede stadın tek bir çıkış yolunun olması insanları çileden çıkartıyor. Yani burada 40.000 kişi bir anda boşalacağı hesap edilememiş mi?
Bu nasıl yöneticilik, bu nasıl planlamacılık. İnsaf yani burayı hiç olmazsa üç çıkış yolu ile boşaltmanın yollarını bulmak çok mu zor?
Bir de geçenlerde bendeniz yine dile getirmiştim tekrar yazayım.
Bunca insan devre arası stadyumda ibadetini yapacak, ne yazık ki Trabzonspor yöneticilerimizin bu taraftarın ibadet özgürlüğü hiç umurlarında değil ki insanlar ötede beride uygunsuz yerlerde ibadet yapıyor. Yani bu stada 2-3 yerde namaz için oda tahsisi çok mu zor?
Artık sayın valimiz, Karayolları yetkilileri ve Trabzonspor yönetimi bu konularla ilgilenir sanırım.