Dünya öyle gözümüzü karartı ki, bir para hırsı, bir maddiyat hırsıdır gidiyoruz. Bu sebepledir ki ne okuyabiliyoruz nede araştırabiliyoruz. Küresel güçler dünyayı sömürmek için kaos çıkarıp, kaosla sömürüyorlar. Oluşturulan düzenlerle bizleri her defasında bazı şeylerle meşgul edip büyük resmi görmemizi engellenmektedirler. Büyük resmi çizen elleri hiç göremiyoruz. Ya da bizlere gösterilmiyor. Onlar devletleri, toplumları ve bireyleri uzaktan kumandalı haline getirmek istiyorlar. İstedikleri gibi at koşturmak istiyorlar. Halkların ve çeşitli milletlerin içindeki kanı yani Mevcut
yeraltı yerüstü zenginlikleri sömürmek istiyorlar. İnsanları devşirip, kendi çıkarları için kullanmak istiyorlar. Tam burada tarihi bilmemiz, okumamız gerektiğini hatırlatmak isterim. Çünkü tarih benzer olayların yaşandığını bizlere verir ve tarih en iyi erken uyarı sistemidir. Çünkü onların profesyonel olarak yaptıkları en iyi iş, kaostan düzen kurmak, ülkeleri, milletleri kaosla teslim almaktır.
İçerimizden kolayca adam devşirebildikleri sistemi yıkmadan, üzerimizde oynanan oyunları bozamayız. Bu savaş, topla, tüfekle, bombayla, veya füzeyle yapılan bir savaş olmaktan önce ve öte, bir ruh savaşıdır. Bu ruhlar arasında olan bir savaştır. Bu savaşlarda bedenlerden, maddi vücutlardan önce ruhlar, manevi vücutlar düşer, tutsak olur, yenilgiye uğrar. Bu bir zihniyet savaşıdır. Bu bir medeniyet savaşıdır. Bu karayla akın savaşıdır. Biz de tam bu savaşın içindeyiz.