İlk maç 0-0 berabere bitmiş. Her türlü gollü beraberlikte ve galibiyette turu geçiyorsun.
Macera aramaya gerek yok diyorsun ve Göztepe maçındaki kadroyu sahaya sürüyorsun.
Golü de bulup avantaj elde ediyorsun ama sonrası tam bir hayal kırıklığı.
Adeta acemiler mangası.
Sonuç da kocaman hüsran oluyor.
Maçtan önce ‘Kupayı istiyoruz’ naraları atarken iyiydi. Ama iş sahada icraata gelince ortalıklarda gözükmediniz. Trabzonspor’un ismine ve armasına yakışan ruhu ortaya koyamadınız. Lafla peynir gemisinin yürümediğini bu maçta bir kez daha bizlere gösterdiniz.
Hakem VAR’a gitmiş penaltıyı iptal etmiş. Aleyhine hatalı penaltı vermiş vs..
Bırakın bunları beyler. Önce karşısındaki takıma bir bakacaksın, sonra işinin gereğini yapacaksın.
Bulduğun pozisyonları öyle cömertçe harcamayacaksın.
Trabzonspor’un Ümraniyespor’a yenilerek kupaya veda etmesi hazmedilemez bir durumdur. Bu sonucu kabullenmemiz de söz konusu asla değildir. Yıllardır kupaya hasret bir camiayı bir heyecana sürükleyeceğiniz yerde acı çektiriyorsanız birileri bu faturayı ödemeli.
Yok kadrom kısıtlıymış yok. Yok takımda yorgunluk varmış. Yok Yusuf’un çıkması oyun planımızı bozmuşmuş... Geçin bunları. Kimse bana maval okumasın. Kimse de edebiyat parçalayarak gönlümüze de su serpmeye kalkmasın.
Beyler şapka düştü kel göründü. Eldeki kadronun gücü bu kadar. Siz ne kadar zorlarsanız zorlayın, tüm delikleri kapatmaya da kalksanız kayık bir yerden su alıyor.
Ümraniye karşısında kenardan gelip maçı kurtaracak isimin olmaması da gelecek günler için hiç iç açıcı bir tablo olarak görünmüyor.