ŞAMAR OĞLAN
İsterseniz önce şamar oğlanı deyimini bir irdeleyelim ki yediğimiz dayağı kimin adına yediğimizi idrak edelim. Suçumuz var mı yok mu onu da bariz bir şekilde anlayalım.
Şamar oğlanı; herkesin azarladığı ve hıncını aldığı, sürekli suçlu bulunan ve tüm bunlar karşısında 'gıkının çıkmadığı' kimse anlamında kullandığımız bir deyim. Bir nevi 'günah keçisi' anlamına da gelen şamar oğlanı deyiminin nerden geldiğini biliyor musunuz? Öğrenince çok şaşıracaksınız...
'Şamar oğlanı'nın ilginç bir hikayesi var.
16. ve 17. yüzyıllarda feodal düzenin hakimiyeti sonucu, üst sınıf ve alt tabaka arasındaki uçurum iyice açılmıştı. Öyle ki soylu kesim, kendisini halktan çok üstün görüyor ve onlarla herhangi bir yakın temas kurmaktan kaçınıyordu.
Dolayısıyla saray mensubu ve asilzade çocuklarının halkın arasına karışıp, onlarla aynı dersliklerde eğitim almaları düşünülemezdi. Doğal olarak en iyi hoca ve alimler, saray, şato ve konaklara bu çocukların ayağına getiriliyordu.
Ancak o dönem eğitim sırasında dayak ve cezalandırma çok yaygındı ve tabi ki bu yöntemin soylu çocuklar üzerinde kullanılması mümkün değildi.
İşte buna çözüm olarak alt tabakadan bir çocuk, ders sırasında bu dayağı yemek için hazır bulunuyordu. Asilzade çocuğunun işlediği her hatada şamar ve sopayı bu çocuk yiyordu.
Diğer bir ayrıntı da, derse katılan bu halk çocuğunun birşeyler öğrenmemesi için sağır kimseler arasından seçilmesi ya da bilhassa bu iş için sağır edilmesiydi. Şamar Oğlanının İngilizcesi "Whipping boy" dur.
Biz niye şamar oğlanı seçildik? Aslında manzara net. Öncelikle İslam dünyasının en aklı başında ülkesiyiz. Dünyanın çok seçkin bir coğrafyasına kurumla oturumuşuz. Tarihi büyüklüğümüzle uzun yıllar Batı'ya aşağılık kopleksi yaşatmışız. Mazlumun ve mağdurun ezilmesine mani olan bir yanımız var. Sömürülecek alanlara yakınız ve sömürülecek dünyanın da zaman zaman öznesi durumundayız. Dünya para babaları, baronlar kendi evlatları olarak gördüğü Batılı devletleri taşıyabilmek için bizi şamar oğlanı belirlemişlerdir.
Şöyle bir dikelip artık şamarın altından kalkar gibi oldukça hırçınlaşıyorlar. İçerde biribirimizi yemeden kurtulmadıkça biz cefaya daha uzun zaman maruz kalacak gibiyiz. Günah kimin mi, ayırmıyorum hepimiz suçluyuz. Kalkın ayağa..