Evet, Trabzon’dan bahsediyorum.

Gerçekten bu şehrin sahibi yok.

Öyle ki artık iyiden iyiye gün yüzüne çıkmaya başladı şehrin bu sahipsizliği.

Şehrin en gözde caddesi, turizmin zirve yaptığı ve en temiz olması gerektiği dönemde çöp dağına dönüşmüş durumda.

Çöplüğe dönmüş derken ironi falan yapmıyorum.

İşte Maraş Caddesi’nde Şehir Müzesi’nin önü.

Müze’nin önünde sergilenen görüntü bu ise gerisini varın siz düşünün.

***

İLÇELER DE AYNI
Tabi ki sadece şehrin merkezi değil sahipsiz olan.

İlçelerde de durum farksız.

Her bayram yaşanan görüntüye tedbirsizlik ve iş bilmezlik de eklenince bu yıl da Akçaabat’ın Yaylacık’ın da tekrar nüksetti sahipsizlik.

Yine deniz kana bulandı, yine Belediye’nin vurdumduymazlığı ayyuka çıktı.

Zor mu bu görüntünün yaşanmaması için bir önlem almak.

Tabi ki değil!

Ancak bunun için önce işi, sonra da ilçeyi sahiplenmek gerek.

Bilmem anlatabildim mi?

***

SORUN YOL DEĞİL Kİ
Hiç gündemden düşmedi.

Düşecek gibi de değil Trabzon’un trafik sorunu.

Sorunun ana nedeni olarak yol ağının yetersiz olması işaret edilse de asıl neden hatalı park ve buna göz yuman trafik ekipleri kanımca.

Trafik ekipleri işe eğilip hatalı parka göz açtırmasa emin olun sıkıntı büyük oranda giderilir.

Bunu bir deneyelim, ne dersiniz.

*** 

YAKIŞMAYAN ZİHNİYET
Konu trafikten açılmışken bir de duraklara ve dolmuşlara değinmek gerek.

İşini hakkı ile yapana tabi ki söz söyleyecek değiliz ama görevini savsaklayanlar da yok değil.

Mesela; Beşirli Dolmuş Durağı.

Akşam saat ondan sonra ara ki o hattan Atatürk Alanı’na bir dolmuş bulasın.

Şansın yaver giderde bir dolmuşa denk gelirsen ne ala.

Yoksa tabana kuvvet!

Şehrin vizyon mahallesine bu zihniyet yakışmıyor.

Aşalım bu sıkıntıyı.