RÜYA DEĞİL GERÇEK OLACAK

Rüyası muhkem bir büyüğüm olan Hasan Aydın ağabey daha Rıza Çalımbay Trabzonspor’a hoca olmadan anlatmıştı. Rüyasında; isimlerini sıraladığı kalabalık bir arkadaş grubuyla Avni Aker’in önünde çay içiyorlar. O arada Rıza Çalımbay bir yerden çıkageliyor. Rıza Hoca’dan imza istiyorlar. Rıza Hoca da gülerek gayet emin bir edayla bunlara imza veriyor. Topluluğa dönerek “Güzel günler çok yakın, hele şu sıkıntılı günleri salimen bir atlatalım. Trabzon’u ayağa kaldıracağım” diyor.

Evet, bu rüyayı dinlediğimizde gündemde Rıza Çalımbay ismi falan yoktu. Sonra süreç bizi Rıza Hoca’ya taşıdı. Seri galibiyetler de gelince gel de yazma bu rüyasını Hasan ağabeyin.

“Bu rüyadan ne netice çıkar Hasan ağabey” diye sorduğumuzda tam 16 puan geriye düştüğümüz o karanlık günlerdeydik. “Trabzonspor’un şampiyonluğu” demez mi? Şaştık kaldık. Hatta rüyasının rahmanî mi şeytanî mi olduğunu sorguladık. Gelinen son süreçte Hasan ağabeyin hiç de yabana atılır tarafının olmadığını anlıyoruz.

Kalan iki maçını 6 puanla kapatması halinde Trabzonspor’un en iddialı şampiyonluk adayı olduğunu görüyoruz. Zira Fenerbahçe, Beşiktaş, Başakşehir, Sivas, Göztepe, Kasımpaşa, Kayseri, Karabük ve Malatyaspor ile Fırtına’nın evinde oynayacağını düşünürsek bu rüyanın malayani bir rüya olmadığını söyleyebiliriz. İlk sıralarda bulunan takımların Galatasaray hariç tamamı Akyazı Stadı’na geliyor. Az mukayese bilgisine sahip kişi bunun önemli bir fırsat yaratacağını anlar.

Farklı kişilerden de “Bu yıl Trabzonspor şampiyon olacak” değerlendirmesini duyduk. Ama Hasan Aydın ağabeyin rüyasından neşet eden tahmini bir başka…

Bu güzel öngörü heba olsun istemiyorum. Kayıtlarda bulunsun. Belki birileri böylesine muhkem bir rüyanın ardılındaki gerçeği idrak eder. Günü gelir de çıkarsa “tesadüf” bahanesine boğulamayacak kadar kavi emârelele kayıtlarda yer alsın istedik.

Rıza Hoca için yıllar evvel ben Avni Aker’de bir pankart açtırmıştım. Kendisine bunun anlamını (Ahmet Çakar) gibi geveze yazarlar farklı aktardılar. Ben Fenerlilerin o aymaz pankartına yıllar sonra cevap verme hakkını kullanmıştım oysaki. Yani onlara “Anlayacakları dille yanıt verme şansın var hocam” demeyi murat etmiştim.

Neyse o pankartın da hesabını sormak, Hasan ağabeyin rüyasını da gerçek kılmak için Rıza Hoca’ya büyük iş düşüyor. Yönetime de defansın göbeğine iki sağlam takviye yapmak düşüyor. Herkes işini yapsın. Hasan ağabey rüyasını gördü, ben pankartını yıllar evvel astım, Rıza Hoca sahada işini yapıyor, yönetim de fedâkarlık yaparak işini yaparsa…

Neden olmasın! Olmaz olmaz deme olmaz olmaz…