Trabzon Müzesi...
Şehir merkezinin en mimari yapısı. İçeriği itibarıyla da Trabzon’un kültür abidesi.
Ancak bir restoreye gidildi ki; keşke gidilmeseydi!
Yıllardır elden ele dolaşan restorasyon içinden çıkılmaz hal almış durumda.
2017’de ihale, 2018’de yer teslimi yapıldı; sonrasında ne olduysa yüklenici firma işi devretti.
Ardından başka firma olaya el attı; geçtiğimiz günlerde o da kaçar adım gitti.
Şimdi iş yine arapsaçı.
Yani cenaze ortada kalmış durumda.
***
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü konunun muhatabı olarak Başkent’te Başkontrolör olarak görev yapan bir ismi işaret ediyor.
İşaret ediliyor edilmesine de, öğrendik ki işaret edilen isim o görevde değil.
Tezadın böylesi.
***
Kim hatalı, kim hatasız diye muhasebe yapacak değiliz.
Ancak ortada bir iş bilmezlik olduğu kesin. Bugün; şehrin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü işaret ettiği bir ismin hangi görevde olduğunu dahi bilmiyorsa söyleyecek çok da söz yok aslında.
Sıkıntıyı ona sorun, buna sorun demekten ziyade restorasyondaki sorunu ortadan kaldırmaktır asıl olan.
Trabzon ile Ankara arasında kayıkçı kavgası yapmanın alemi yok.
***
Evet, ortada bir cenaze var ve bu kaldırılmalı.
İster Bakanlık, ister İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, ister kontrolör, ister yüklenici firma. Kim olursa olsun bu cenazeyi birisi kaldırmalı.
***
“Orada iğne ile kuyu kazılıyor.” kalkanı ile sürecin uzadığı savunulmuştu, bugün görüyoruz ki olay çok ama çok farklı.
Ve ne acıdır ki restorasyon sırasında tarihi eserlerin ve binanın zarar gördüğü iddiaları da yabana atılmayacak cinsten.
Tüm bu sıkıntılar ortada iken görev başındakiler şapkayı önüne koymalıdır.
Şehrin bu konuda artık kaybedecek zamanı yoktur, bu cenaze ortadan kalkmalıdır.
**
Tokyo 2020 Olimpiyatları’nda tarih yazarak göğsümüzü kabartan Buzenaz Sürmeneli’yi yürekten kutluyorum.
Gururumuzsun Busenaz.