Prof. Dr. Alper Demirbaş organ nakli konusunda önemli hekimlerimizden. Yurt dışından birçok teklif almasına rağmen ülkesine hizmet etme adına halen Antalya Medikalpark Hastanesi organ nakli bölümü başkanı olarak görev yapmakta. Prof. Dr. Alper Demirbaş Dünya Organ Nakli Hekimleri arasında da tanınan bilinen bir isim. Her yıl bir önceki senenin çalışmaları hakkında bilgi veren Demirbaş, 2022 yılının özetini şöyle açıkladı: “2022 yılını 381 böbrek nakli ve %97 başarı oranıyla tamamlayarak 15. yılımızda da Türkiye, AB ve ABD'nin en büyük canlı vericili böbrek nakli merkezi olmamızın gururunu yaşıyoruz. 2009'dan bu yana gerçekleştirdiğimiz 6222 böbrek naklinde emeği olan herkese şükranlarımızı sunuyoruz. MP Antalya Organ Nakli Merkezi”
Dile kolay 6222 böbrek nakilin gerçekleşmesi ve yüzde 97 başarı oranı. Ne ABD de ne de Avrupa'da başarıyla gerçekleştirilmiş böyle bir oran yok. Bilim insanlarımızla ne kadar gurur duysak az.
SERGİLER GÜZEL DE YÖNETİCİLER NEREDE?
Eğitimci ressam Alpay İsmail Özkan'ın resim sergisi büyük ilgi gördü. Birbirinin içine girmiş renklerden hayata dair mesajlar sunan resimlerinde Özkan, insan yaşamını dönemsel olarak tuvaline aktarırken kendi özgün tavır ve renklerini başarıyla kullanmış. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü'nün Uzunsokak'ta bulunan resim galerisindeki sergi sanatseverlerce ilgi ile izlendi.
Fakat gelin görün ki özellikle açılışlarda ilin protokolünün sergilerde bulunmaması hem sanatçılar hem de sanatseverler tarafından tepki ile karşılanıyor. Bir ilin en önemli etkinliklerinin başında sanatsal faaliyetler gelir. Nüfusuna oranla ülkemizde en çok sanatçının bulunduğu il olarak belirlenen bilinen ve sırası geldiğinde yönetici ve siyasetçiler tarafından da övünç kaynağı olarak dile getirilen bu gerçek maalesef desteğe gelince hiç te konuşulduğu gibi olmuyor.
Devlet güzel Sanatlar Galerisinde hemen her 15 günde bir değerli sanatçıların eserleri sergilenir.
Sanatçı ilgi ister. Sanatçı ilin yöneticilerinin yanında olmasından mutluluk duyar. Sanat galerilerine açılışlara uğramayan bir yönetici kadrosu ne denli şehrin kültürel hayatını tanıyabilir ki? Valinin işi yoğundur anladık. Hadi gelemedi. Kültüre bakan vali yardımcısı da mı yoktur? Büyükşehir Belediye Başkanı da yoğundur onu da anladık. Kültür ve Turizm Daire Başkanı da mı yoktur. Sergi açılışlarına topu topu yarım saatlik bir zaman sanat için ayıramıyorsa yetkililer ona da sözümüz yok.
İl ve bölge müdürleri için de sitemimiz geçerlidir. Kalkın koltuklarınızdan görün yönetici olduğunuz kentin kültürel zenginliklerini.
ASIRLIK YAVUZ SELİM İLKÖĞRETİM OKULU ESKİ BİNASINDA EĞİTİME BAŞLAMALI
Yavuz Selim İlköğretim Okulu 1.Dünya Savaşı’ndan önce 1905 yıllarında “Fransız Frerleri Yatılı Okulu” olarak yapılmıştır. 1.Dünya savaşına kadar yatılı kız okulu olan bu binada 39 kız öğrenci okumaktaydı. Öğrenciler şehrin Hristiyan ailelerine ve diğer azınlıklara mensuptu. Öğretmenleri ise Sör Papaz’lardı. 1. Dünya savaşı sırasında okul binası, askeri hastane olarak kullanılmış doğu cephesinde yaralanan askerlerimiz bu binada tedavi edilmiştir. 1. Dünya Savaşı sırasında okul binası, askeri hastane olarak kullanılan binada Trabzon Öğretmen Okulu öğrencileri bu yaralı askerlere yardımcı olmuşlardır. Yine savaş sırasında Rusların işgali ile bina Amerikalılar tarafından kimsesiz çocuklara tahsis edilmiştir. Trabzon'un Türk ordusu tarafından kurtarılmasından sonra bina Almanların HOŞTEŞ şirketi tarafından fındık fabrikası olarak kullanılmıştır. 1935 yılında özel idare tarafından 4500 TL'ye satın alınarak gerekli tadilatla okula dönüştürülmüştür. 1935/1936 Eğitim-Öğretim yılında “Yeni Okul” adıyla eğitim ve öğretime başlamıştır. Bu dönemde okulda 10 derslik bulunmaktaydı. 1964/1965 eğitim öğretim yılında okulun adı Yavuz Selim İlkokulu olarak değiştirilmiştir. Daha sonra 8 yıllık eğitim nedeniyle okulun adı 1998’de Yavuz Selim İlköğretim Okulu olmuştur. 2012-2013 eğitim öğretim yılından itibaren okulumuz Yavuz Selim İlkokuluna dönüştürülmüştür. Okulumuz; Trabzon Ortahisar Gazipaşa Mahallesi Taksim Caddesi No: 8 adresinde faaliyet gösterirken, 18.09.2017 tarihinden itibaren eski Sosyal Bilimler Lisesi binasında (Nemlioğlu Konağı yanı) eğitim öğretim faaliyetine devam etmektedir.”
Okulun web sayfasında belirtilen bu bilgiden de anlaşılacağı üzere Yavuz Selim İlköğretim Okulu Trabzon tarihinde önemli bir yeri olan en eski öğretim kurumlarından biridir. Trabzon merkezde Meydan'da bulunan okul restore edilerek yeniden hizmet vermeye hazır hale getirilmiştir. Şimdi okul binasının yeniden eğitim öğretime hizmet vereceği vakti beklenmekte. Binaya ne tür fonksiyon verileceği konusunda karar verilmemiş olacak ki halen boş durmakta.
Aslında çok ta fazla düşünmeye gerek yok. O bölgede okula ihtiyaç var.
Cudibey İlkokulu yıkıldı. Sonradan Cudibey İlköğretim Okulu eski Karma Ortaokulunda eğitim vermeye başladı. Cudibey İlköğretim İlkokulunu okuluna dönüştürülen o okul da yıkıldı. Zaten Kurtuluş İlkokulu da yıkılmıştı daha önceden. Bir de Çömlekçide'ki Cengiz Topel İlkokulu da yıkılınca o bölge iyice okulsuz kaldı. Yavuz Selim İlköğretim Okulu yeni öğretim yılında tekrar tarihi binasına kavuşmalı.
Nemlioğlu Konağı’na komşu yeni okul da orada hizmetine zaten devam ediyor.
İsmi değişir yine Trabzon’la ödeşir bir isimle eğitim öğretimin hizmetine devam eder. Yavuz Selim İlköğretim Okulu da asli binasına döner.
Kent hafızası önemlidir. Kaldı ki bu tür tarihi binalar asli fonksiyonlarından uzaklaştırılmamalı ki nesiller arasında kopukluklar yaşanmasın. Sanırım Milli Eğitim Müdürlüğü konuyu dikkate alıp asırlık binada yeniden eğitim öğretim başlar. Bu arada binanın kültürel hizmetlerde kullanımı ile ilgili Büyükşehir Belediyesince bir girişimde bulunduğu da bilinmektedir. Konu hangi aşamadadır, o niyet devam ediyor mu? Kamuoyu bu konuda bilgilendirilse iyi olur.
Lâkin binaya tarihi geçmişi olarak baktığımızda okul olarak hizmete devam etmesi daha çok yakışır.
Kütüphane, resim heykel müzesi ve diğer kültürel etkinlikler için bina uygun olsa da binanın asli fonksiyonunu yani okulu tercih etmek çevredeki öğrenciler için önem arz etmektedir. Çünkü çevrede okul kalmamıştır. Öğrenciler dağılmıştır.
KAR ÇİÇEKLERİNE SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİ ANISINA
Taş soğuktu,
Yorgan da,
Aslında,
Ne yorgan vardı,
Ne de yatak.
Kar beyazdı dünya,
Tevellut yirmilik,
Hayat kavak yeli.
Gerçek buz gibi.
Mermi yarası,
Değil, gün karası,
Kalbine saplanan.
Güneşin hükmü,
Geceye yetmiyordu,
Kaputuna sarılı yiğit,
Vatanı bekliyordu.
Barut yanığıydı,
Ay ışığında parlayan,
İncecikten değildi,
Yağan kar,
Ama yine de Elif Elif,
Diye tozar,
Bazen köyünde,
Kentinde,
Sıla tüter gözünde,
Gündüzü yok.
Geceden hayal kurmaya,
Ay ışığı başlar, gün doğar,
Gönlüne kocaman,
Vatan sığar.
Kar çiçekleri,
Tek aşkları var,
Vatan sevgileri.
Onlar bizim atalarımızdı. Sarıkamış dendiğinde bir soğuk ürperti titretir yakar içimizi. Sarıkamış Şehitlerimizin aziz hatırası önünde saygıyla eğilir, şehitlik mertebesine ulaşan yiğitlerimize rahmetler dileriz bir kez daha.