Her haftaya yeni bir platformun kurulması ile başlıyoruz.

Üç-beş kişi yan yana gelmeye görsün, anında bir isim bulup “platform kurduk diye” basının karşısına dikleniyorlar.

Bir araya gelme sebeplerinin içeriği dolu mu diye de hiç düşünmüyorlar.

Evet, herkes fikrini savunmalı ama olur olmaz da platform kurulmamalı.

Bir dönem tabela dernekleri modaydı, şimdi ise platform seviciliği revaçta.

Eğer altı boşsa, vazgeçin bu sevdadan.

Enerjinizi de harcamayın boşa.

SONRA ÇOK GEÇ OLMAMASI İÇİN...
Mühendisi de uyarıyor, mimarı da.

Ve deniliyor ki; 2000 yılından önce yapılan binalarda, o dönem yeterli denetim olmadığı için risk faktörü fazla.

Bu duruma şüphesiz Trabzon da dahil.

Deprem, sel veya heyelanla birlikte acı tablo ile karşılaşmamak için afet gelmeden önlemimizi alalım.

Alalım ki, sonra çok geç olmasın.

NEYİ BEKLİYORUZ?
Korona virüs ile ilgili çevre iller işi sıkı tutuyor ama biz de geçerli bir adım dahi atılmıyor.

Vaka sayısı düşük desen o da değil.

Peki neyi bekliyoruz?

Var mı acaba geçerli bir sebep?

Mantık yürütemiyorum da o yüzden sorayım dedim.

VE SONUNDA
Yıllardır turizmin tek elden yönetilmesi için sektör temsilcileri mücadele halindeydi.

Sonunda bu durum netlik kazandı ve şehrin tüm dinamikleri ortak akılla turizmi yönetmek için fikir birliğine vardı.

Artık; tanıtım da, etkinlik de, planlama da tek elden yapılacak.

Bu durum turizme ve şehre katma değer sunacaktır.

Tabii ki söylenenler lafta kalmaz ise.