Orhan Çobanoğlu mahalleden ağabeyim
Evimizin iki sokak aşağısında bir fırın vardı. Ekmeğimizi oradan alır, hafta sonu peynirlilerimizi de orada yaptırırdık. İlk tanışıklılığımız böyle başladı. Çobanoğlu ailesi Beşikdüzü'nden gelmişlerdi. Demek ki, fırıncılık mesleği hamurlarında varmış. Orhan ağabey fırında babasına yardım eder, mahalle maçlarında da bizi organize ederdi. Konuşması, tarzı ve tarzı ile gerçek bir ağabeydi. Anımsıyorum, Trabzon Lisesi’nin biz orta ,Orhan ağabey de Lise kısmına devam ediyordu.
Çok güzel bir fiziği vardı. Uzun boylu kıvırcık saçlı, yakışıklı, ayrıca başarılı bir öğrenci idi. Takım elbisesi, kravatı ve şapkası ile örnek aldığımız bir büyüğümüz oldu her zaman. Orhan ağabeyin ideali hukuk okumaktı. Babası rahmetli Celal amca da İstanbul'a gitmesi ve okuması konusunda tüm desteğini verdi
Genç bir avukat olarak döndüğü Trabzon'da dostluklarına bıraktığı yerden aynı tavrı ve tarzı ile devam etti. Konumu gereği, gerçek bir demokrat olmasına karşın, siyaseti sevmedi ve içinde yer almadı.. Baro başkanlığı görevlerinin yanı sıra O daha çok sevdiği Trabzonspor'da, kurullarında ve TFF'de görev almayı yeğledi.Yaşamını bu kente adadı.
Karşılığını alabildi mi ? Beklemedi ki.. Onun için Orhan ağabey oldu, dost oldu kardeş oldu. Kim ne derse desin özellikle Trabzon'da herkesin ve herkesimin sevdiği ve saydığı bir insan olabilmek kolay değildir. Arkadaşım Araştırmacı - Yazar Ömer Kazancı'nın Orhan ağabey ile İstanbul Fındıkzade'deki Trabzon yurduna dayanan eski ama eskimeyen dostlukları var. Kendisini hem ziyaret bu arada da bir söyleşi fikri hep aklımızda idi. Arkadaşlarla ziyaretine gitmeyi planladık ama ya biz toparlanamadık ya da Orhan ağabey uygun olmadı.
Trabzon önemli bir değerini kaybetti..Yaşamı boyunca,halka yürüdü , vade doldu sırası geldi şimdi Hakka yürüdü.
Uğurlar olsun canım ağabeyim. Ruhun şad olsun..