Giden futbolculardı, gelen futbolculardı, sakat futbolculardı, birde takımdan ayrılmak isteyen futbolcular derken bir de kaybettiğimiz Şampiyonlar Ligi’nin ve son haftalarda ligdeki puan kayıplarının handikabı vardı. Bu anlamda Ümraniyespor maçı önemli bir kırılma maçıydı. Rakip Ümraniye başladığı gibi bir puanı kurtarmanın peşinde elinden geleni yaptı ki tebrik ediyorum. Yenildikleri için değil. Oyunu Galatasaray gibi çirkinleştirmedikleri için. Kendi görüşümdür, Süper Lig’de süre verdiğin Kouassi’ye bir bak hoca.
Ne katkısını gördün? Elindeki yeni kadro ile şu an senden en ekonomik kadro beklenir doğrudur. Lakin senin gördüklerini bizler de görüyoruz. Bırakın gitsin. Hatta gitmek için kulübe başvuranlara dahi dava adamı diye bakmayın. Onay verin gitsinler. Yine de hepimiz biliyoruz ki bu maçın galibiyetle bitmesi sonuç ne olursa olsun Trabzonspor sıfırdan başlamıştır. Bordo-mavililer bu maçtan sonra potalı her maçı her yönden oynayabilecek güçtedir. Yeni oyuncu grubunun da katkısıyla daha yerli yerinde sahaya yansıtabilecektir.
Bu maç hakikaten Trabzonspor için iğne üzerinde oynadığı bir maçtı. UEFA maçları da Trabzonspor’un ligdeki maçları için belirleyici olacaktır. Önemli olan bu zamanı rakipleri ile başa baş yarışmaktır. Elindeki kadroya uymayanları da yönetim bir şekilde kadrodan karşılıklı olarak uzaklaştırmasıdır. Bu maçı üç-dört - veya beş sıfır yenmek ile bir gollü yenme arasında bir fark yoktur. Yeniden başlıyoruz. Yeniden sahne alıyoruz. Hepimiz görüyoruz. Hepimiz diyoruz k; Hamsik gerçek bir alternatör, gerçek bir şef. İşte yeni takım birlikteliğinde Baketesas’ta vaz geçilmez bir yardımcı. Kaybetmek üzere olduğumuz heyecanı yeniden kazandık. Bıkmadan usanmadan her birimize düşen görevler var. Başaracağız ve de durgun fırtınayı kusursuz fırtınaya çevireceğiz. Yaşadığımız kırılganlıkları unutarak. Yeniden var olmanın yollarında yürüyeceğiz.