24 Temmuzda başlayan Tokyo Olimpiyat oyunları bütün branşlarda haşmeti ile devam etmektedir. Türk sporculardan olimpiyat tarihinde görülmemiş branşlardan birincilik madalyalar gelmektedir. Türk spor adına sevindirici olduğu kadar büyük bir aşamadır.
32. kez düzenlenen Yaz Olimpiyatları’na baktığımızda, istisnalar hariç geçmişe dönük öyle kayda değer başarı görülmemektedir. Şimdi bakıyorsunuz hiç beklenmeyen branşlarda birincilik madalyaları gelmektedir. Bu birinciliğin akabinde Türk bayrağımızı göndere çektirip, İstiklal Marşı'mız dünya devletlerine dinletilmektedir. Başarı gösteren tüm branş sporcularını tebrik ediyorum.
Yukarıda belirttiğim birinciliklerin ardından umarım diğer branşlarda da birincilikler gelir, ben şahsen beklemekteyim. Olimpiyatları dünya şampiyonalarına ayıran özelliği, bütün branşların aynı tarihler arasında olimpiyat köyünde icra edilmeleridir. Yani bütün branşların devam etmesi, sahneye konması, bir yerde Dünya devletlerinin dikkatlerini kendi üzerlerine toplamasına vesile olmaktadır.
Uluslararası sportif yarışmalar, öyle sadece branşları icra etmekle kalmayıp, ülkeler arası diyalogların üst düzeye çıkarıp, katılan ülkeler kendi ülkelerinin reklamını yapmak için gayret göstermektedirler. Burada önemli bir noktayı belirtmek isterim ki, Dünya devletlerinin dikkatini çekebilmek için birincilik kürsüsüne çıkmadan asla dikkat çekemezsiniz; çünkü birincilik alan ülkelerin İstiklal Marşları okunur, bayrakları göndere çekilir, böylece ülke olarak o sportif faaliyetlerin içerisinde olduğunuzu göstermiş olursunuz.
Bu tip Dünya olimpiyatları gibi büyük organizasyonlara katılan ülkeler büyük reklam yapmaktadırlar. Onun öncesi, bir hayli ekonomik yatırımlar yapılarak ülkeler fedakarlıkta bulunmaktadırlar. Bu şekilde sportif faaliyetlere katılmak tabii ki turistik bir gezi değildir.
Enteresandır, bundan iki dönem önceki olimpiyatlara katılan Türkiye'nin o günkü spor bakanı, o dönem gazetelere şöyle bir demeç verdiğini benim gibi spor ile ilgilenen herkesin dikkatinden kaçmamıştır. O' günün sayın bakanı şu ifadeleri kullanmıştır : '' Ülke olarak kürsüye çıkmak önemli değil sayısal bir çoğunluk ile katılmaktır önemli olan” diyordu.
Kendisi böyle bir mantalite ile spor bakanlığının başında bulunuyordu. Yukarıda da belirttiğim gibi, b tip organizasyonlara isterseniz 200 kişi ile katılın, eğer siz ülke olarak birincilik kürsüsüne çıkamayıp , bayrağınızı göndere çektirip İstiklal Marşınızı okutamazsanız tecrübelerimizden bilmekteyiz ki , inanın hiçbir ülkenin dikkatini çekemezsiniz . Bu böyle biline.
Maalesef Türkiye'nin genelinde ormanların kasıtlı olarak yakılması ile ciğerlerimizin de yandığını millet olarak çok derinden hissediyoruz. Yanan ormanlarımızı ülke olarak kısa zamanda ağaçlandırıp inşallah daha gür bir ormanlık haline getirmeyi umut ediyoruz.
Not: Temizlik, Maske , Mesafeye lütfen dikkat edelim. Vakaların artış gösterdiği bu günlerde tedbiri elimizden bırakmayalım .Vakit geçmeden aşı olmayanlar derhal aşılarını olsunlar. Herkese sağlıklı günler dilerim. Allah (c.c) Türk Milletinin yar ve yardımcısı olsun .