Öğretmenleri ilgilendiren mevzuatların tek bir çatı altında toplanmasını sağlayan kanunun adıdır. Yıllardır beklenen kanun 14 Şubat 2022 tarihinde yürürlüğe girdi. Ancak beklentilerin çok uzağında kaldı. Kariyer basamaklarını düzenleyen, yönetici atama sistemini kuran, sadece kadrolu öğretmen istihdam eden, başarıya ödül veren gibi birçok talep karşılık bulmamıştır. Kanun içerisinde yapılan tek düzenleme, öğretmenlerin kariyer basamakları olmuştur. Fakat bunun da sınavla olacak olması başka problemleri ortaya çıkarmıştır.
Öğretmenlerin kariyer planlaması sınavla olmaz. Çünkü sınav sadece bilgiyi ölçer; deneyimi, tecrübeyi ölçmez. Farklı farklı sıkıntıların oluşmaması için 10 yılını dolduran öğretmenleri uzman, 20 yılını dolduran öğretmenleri de başöğretmen olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
İlk kez uzman ve başöğretmenlik süreci 2005 yılında başladı. Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yükselme Yönetmeliği yayınlanmasının ardından tüm karşı çıkışlara rağmen 2006 yılında uzman ve başöğretmenlik sınavı yapıldı. 2023 Eğitim Vizyon Belgesi’nde Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılacağını açıklayan Milli Eğitim Bakanlığı eğitimin paydaşlarıyla çalıştay, sempozyum ve toplantılar yaptı. Kanun teklifi 31 Aralık 2021 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Tüm itirazlara rağmen 14 Şubat 2022 tarihinde Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun uygulamasına dair hazırlanmış olan “Aday Öğretmenlik ve Kariyer Basamakları Yönetmeliği” yayınlandı.
Sınav yoluyla uzman ve başöğretmenlik düzenlemesi; hali hazırda aynı işi yapan ancak farklı özlük haklarına sahip olan ücretli sözleşmeli ve kadrolu öğretmenlik şeklinde öğretmenler odasını bölen yapılara, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik gibi iki alan daha açmış oluruz. Oysa ki, öğretmenlik zaten bir uzmanlık mesleğidir. Hatta Öğretmenlik Meslek Kanunu dahi mesleği böyle tanımlamıştır. Aslında bu kanunun 3’üncü maddesi “Öğretmenlik, eğitim ve öğretim ile bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir.” ifadesi aynı kanunla öğretmenleri sınavla uzman yapılacağı hükmünün gereksizliğini ortaya koymaktadır. Nitekim 1739 Sayılı MEB Temel Kanunu’nda da öğretmenliğin uzmanlık mesleği olduğuna yer verilmiştir.
Öğretmenlik mesleğindeki kariyer sistemi, kamudaki diğer kariyer sistemleri ile karşılaştırılmamalıdır. Çünkü kamunun diğer alanlarındaki bir çalışan uzman olduğunda yaptığı işin niteliği değişmektedir. Örneğin pratisyen doktor ile herhangi bir alanda ihtisas yapmış uzman doktorun yaptığı iş aynı değildir. Fakat öğretmenler uzman öğretmen/başöğretmen olduğunda yaptığı işin niteliği değişmeyecektir. Öte yandan; sınavla yapılacak bir tasnifin öğretmenlerimizi yeni ve gereksiz bir tartışmanın göbeğinde bırakacağı aşikardır. Son yıllarda zaten yıpratılmış olan meslek saygınlığı bu vesileyle farklı bir süreçte tartışma konusu olarak karşımıza çıkacaktır.
Yeni yasama yılında TBMM’ye siyasi partilerimize ve milletvekillerimize, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun içeriğinin adına yakışır şekilde zenginleştirilmesi için büyük görev düşmektedir. Eğitimin paydaşlarıyla da istişare edilerek çıkarılan bu kanunun değişiminin tatmin edici olması sağlanmalıdır. Amacımız, öğretmenlik mesleğinin itibarının incitilmemesi, mesleğin statüsünün yasal bir zeminde yükseltilmesi, öğretmenlerin moral ve motivasyonlarının artırılmasıdır.
Eğitimin en önemli paydaşı olan öğretmenlerin sağlıklı olması istediğimiz muhasır medeniyet seviyesinde gençlerin yetişmesini sağlayacaktır.