ÇOCUKLAR SAVAŞIN EN BÜYÜK MAĞDURLARI
Eğitim Sen Şube Başkanı Muhammet İkinci, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü vesilesiyle açıklamalarda bulundu. 1989 yılında Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen bu günün, çocukların karşılaştığı hak ihlallerini gündeme getirme amacı taşıdığını belirten İkinci, Türkiye’nin de taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin önemine vurgu yaptı. İkinci, Türkiye'de çocukların haklarının sürekli ihlal edildiğini, özellikle savaş, ekonomik kriz ve toplumsal eşitsizliklerden en çok çocukların etkilendiğini söyledi. Çocukların sağlıklı gıda, su, eğitim gibi temel haklardan mahrum bırakıldığını, zorla evlendirme, istismar ve tutuklamaların arttığını belirten İkinci ayrıca, Türkiye’deki eğitim sisteminin etnik köken, dil ve mezhep ayrımcılığına yol açtığını, mülteci çocukların daha da kötü şartlarda yaşadığını ifade etti. Çocuk işçiliği konusuna da değinen İkinci, iktidarın piyasa odaklı ekonomi politikalarının çocuk emeğini sömürmeye zemin hazırladığını belirtti. TÜİK verilerine göre, Türkiye’de 2 milyonu aşkın çocuk işçi bulunduğu ve çocukların eğitim yerine iş gücüne katıldığını dile getiren İkinci, devletin ve toplumun çocukları korumakla yükümlü olduğunu, çocukların güvenli bir ortamda büyümesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, kamusal eğitimin güçlendirilmesi, çocuk emeği sömürüsüne son verilmesi ve tüm çocukların laik, bilimsel, cinsiyet eşitlikçi bir eğitim alabilmesi için mücadele edeceklerini ifade etti. İkinci, “Eğitim Sen olarak, çocuk hakları alanında yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, dünyada ve Türkiye’de yaşayan tüm çocukların ‘Dünya Çocuk Hakları Günü’nü kutluyoruz.” dedi.
ÇOCUK HAKLARI HİÇE SAYILIYOR
CHP Trabzon İl Kadın Kolları Başkanı Zerrin Yavuz da, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında yaptığı basın açıklamasında, çocukların karşılaştığı zorlukları ve Türkiye'deki çocuk hakları ihlallerini gündeme getirdi. Yavuz, 1989 yılında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen 20 Kasım'ın, dünya genelinde zor koşullar altında yaşam mücadelesi veren çocukları koruma amacını taşıdığını belirtti. Türkiye’nin de 1990 yılında Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni kabul ettiğini ancak bu sözleşmenin ve diğer uluslararası anlaşmaların gerektiği gibi uygulanmadığını vurguladı. Yavuz, Türkiye'de çocukların yaşam koşullarının giderek daha kötüleştiğini, çocuk haklarının ihlal edildiğini ve bu konuda iktidarın duyarsız kaldığını ifade etti. “2011’de yürürlüğe giren Lanzarote Sözleşmesi, 6284 sayılı kanun ve İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmaması, çocuk istismarları ve cinayetlerinin artmasına neden olmuştur.” diyen Yavuz, iktidarın çocuk hakları konusundaki sorumluluğundan kaçtığını ve çocukların adaletini arayan ailelere destek olmadığını belirtti. Yavuz, son günlerde yaşanan trajedilerle ilgili de sert eleştirilerde bulundu. İzmir’deki yangında 5 çocuğun hayatını kaybetmesine ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı'nın olayla ilgili sessizliğine dikkat çeken Yavuz, “İktidarın, kaybolan çocukların verisini vermeye tenezzül etmemesi, çocuk istismarları ve katliamlarını kınamaktan öteye gitmemesi, halkın feryadına kulak tıkaması kabul edilemez.” dedi. “Çocukların korunması için ayrılan bütçeler neden kullanılmıyor? Bakanlık, çocuk hakları ve kadın hakları konusunda neden somut bir çözüm sunmuyor?” diyerek hükümete ve Bakan Özdemir’e istifa çağrısında bulundu.
YAZILIM SEKTÖRÜNE DESTEK
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) tarafından Trabzon Teknokent'te düzenlenen toplantıda yazılım sektöründe faaliyet gösteren firmalara devlet destekleri konusunda bilgilendirmede bulunuldu. TTSO Başkan Yardımcısı Ahmet Kazaz ve odanın ilgili personelinin katıldığı toplantıda, Trabzon Teknokent'te yazılım sektöründe faaliyet gösteren firmalara Ticaret Bakanlığı'nın Hizmet Sektörü Rekabet Gücünün Artırılması Projesi (HİSER) kapsamında verilebilecek destekler anlatıldı. TTSO Proje Koordinasyon Ofisi uzmanları hizmet ihracatını artırmaya yönelik destekler konusunda bilgilendirmede bulundu, soruları yanıtladı. TTSO Başkan Yardımcısı Ahmet Kazaz, toplantıda yaptığı konuşmada yazılım sektörü kümelenmesinin önemine işaret ederek, “Bu anlamda Trabzon'da yıllardır faaliyet gösteren önemli firmalarımız var. Birlikte hareket edebilmek gücümüze güç katar. Teknik üniversitemiz, Teknokentimiz, odamız ve sektörün diğer bileşenleriyle Trabzon'u yazılımın merkezi haline getirmek bizim elimizde. Yazılım Vadisi önemli bir hedefimiz.” dedi.