NEFES YETMEDİ.!!

Hakem Ali Palabıyık, oyunun ilk üç dakikası 6 faul, 38.dakikası ise 18 faul  düdüğü çalmak zorunda kaldı. Orta alanda üstünlük kurmak için  topa sahip olabilme arzusu her iki takımında  oyun anlayışının ana fikri idi. Yanal topu kullanma becerisi daha yüksek olan Bogonda ile  değil de mücadele gücü daha yüksek olan  Bero’yu  tercihi etmesi bu anlayışın en belirgin işaret oldu.

Trabzonspor’un her maç izlediğimiz ,başarılı  topa sahip olma becerisinin  yanı sıra kazanılan   topları hücumda kullanabilmedeki acemiliğini yine sıkça izledik.Bu oyun biçimini destekleyen Burak Yılmaz oyuna ve sonuca  etkili olan ve Trabzonspor’un oyun biçimi ile bütünleşmekte.

Atılan ilk gol bu düşüncenin göstergesi oldu.Burak Yılmaz sakatlık sonrası oyundan çıkması sonucu hücumda aynı oyun anlayışını  sürdürme isteği Fenerbahçe’nin istediği oyun oldu.

İkinci devreye taraftar desteği ile hızlı ve arzulu başlayan Fenerbahçe’nin oyun direnci Olcay’ın golü ile kırıldı.Ancak,yine geçen her maçta göze çarpan yorgunluk bu kez yine gözüktü.Yenilen ikinci penaltı golü yorgunluğun oluşturduğu hareket sonucu oldu.

Trabzonspor maçın bitiş düdüğüne kadar enerjisini ekonomik olarak kullanabilme yeteneğini geliştirmelidir.Yorgunluk nedeniyle yapılan sık fauller takım performansını da olumsuz etkileyen ayrı görünyü oldu.