Yatıyoruz Farabi Hastanesi, kalkıyoruz yine Farabi Hastanesi.
Her gün yeni bir farklı skandal okuyoruz/duyuyoruz KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi ile ilgili.
Hastane, kötü yönetimin sürüklediği ekonomik enkazla iflasın eşiğine
gelmiş durumda.
***
Enkazın boyutu o kadar büyük ki; koca hastanede birçok ameliyat yapılamıyor, herhangi bir hastanın tedavisi için gerekli malzeme listesi ise ya hastaya ya da yakının eline tutturuluyor.
Yine aynı hastanede yıllardır onkoloji hastalarının ihtiyacı olan PED cihazı krizi yaşanıyor, dolayısıyla bu hastaların çoğunun bu şehirde tedavisi yapılamıyor.
Farabi Hastanesi’nde trajikomik ama, ne yara bandı ne de ayağı kırılan hastanın tedavisi için gerekli alçı dahi bulunmuyor.
Tahlil ve tetkik sonuçlarının başka hastaneler ile çelişkisi de ayrı bir skandal.
***
Peki bunlar yaşanırken aynı hastanenin yönetimi ne yapıyor?
Koca bir hiç.
Sanki o hastanenin yönetiminde değillermiş ve sanki bu enkaz kendilerinin yönetim acizliğinden kaynaklanmıyormuş gibi, durum karşısında çare aramak yerine sessizliğe bürünüyorlar.
Ses çıkartıp, bu sıkıntının aşılması adına kimseden destek istemiyorlar.
***
Çünkü olan hasta ve hasta yakınına oluyor, başta Rektör ve Başhekim olmak üzere hastane yönetimi ve fakülte kadrosu bu krizden hiç ama hiç etkilenmiyor.
Maaşlar tıkırında yani!
Hal böyle olunca neden ses çıkartsınlar ki, kim ister tekerine çomak sokulmasını?
Değil mi ama?