17 Aralık kumpas operasyonundan en büyük zararı, hiç hak etmediği bir şekilde istifa eden değil ettirilen  Çevre ve Şehircilik eski bakanı Erdoğan Bayraktar kadar Trabzon'un da  hizmet alım ve hizmetlerin devamı noktasında sahipsiz kalarak gördüğü ortaya çıktı.
Çünkü  Bayraktar'a  büyük bir kumpas kurulduğu, partisinin de bu kumpasın tezgahına geldiği  daha sonraki bütün yargı kararları ile ortaya  çıkmıştı.
Bayraktar hiç de hak etmediği bir şekilde istifa etmişti..
Zaman Bayraktar'ın ne kadar haklı olduğu, hiçbir suçu olmadığını, bütün belgeler ışığında  bütün yargı kararları ile soruşturmaya bile gerek olmadığı belirtilerek ortaya koydu.
TBMM'deki Yüce Divan oylaması sonuçları da bunu gösterdi..
Fakat  ne hikmetse  ülkede büyük sorunlar yaşanırken, ülkenin önemli dertleri varken başta Hürriyet Gazetesi olmak üzere bir kısım  medya  Bayraktar'ın  üzerine  haksız, yalan, iftira dolu haberlerle gitmeye devam ediyor.

***

Bütün yalan, iftira dolu haberler ve iddialar karşısında A'dan Z'ye bütün belgeleri ile cevap verip, her bir iddiayı bizzat delilli bir şekilde yalanlayan Bayraktar'a karşı bu husumetin ne olduğuna cevap ararken, ortaya çıkan gerçek şu;
1-Bayraktar'a bakanlığı döneminde işlerini istediklerini gibi yaptıramayan, yasal olmayan işlerinin önü kapananlar intikam alıyor.
2-Türkiye'nin her bir köşesinde Bayraktar'ın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı dönemindeki büyük başarılarının bugün yurt dışında bile konuşulur olması, davetler alması karşısında 'Acaba yine döner mi?' korkusu ile önü kesilmeye çalışılıyor.
3-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile düşman olmasını bekleyenlerin, Erdoğan aleyhine konuşmasını bekleyenlerin hayal kırıklığına uğraması, iki ismin abi-kardeş gibi ilişkisinin devam etmesi, Erdoğan'ın sık sık kendisi ile görüşmesi, bir çok toplantıda 'Kentsel dönüşümlerde Erdoğan Bey bize  mutlaka lazım. Ondan yararlanmamız gerek' demesinden büyük rahatsızlık duyanlar bugün resmen önünü kesmeye çalışıyorlar.
Bir daha gelmemeli diyorlar.

***

Şu bir gerçek ki;
Ne yaparlarsa yapsınlar, güneş balçıkla sıvanmıyor..
Koskoca bir şirketi olan, aile boyu çalışan bir kişinin bakanlıktan ayrıldıktan sonra yasal çerçevede iş yapma hakkı yok mu?
Ve bugün ona çamur attıranların bu ülkede uzun yıllar nasıl at koşturduğunu bilmeyen var mı?
Yazılsa ciltler yetmez.
17-25 Aralık kumpas operasyonunda Bayraktar'ı haksız yere istifa ettirenler belki onu bakanlık koltuğundan ettiler ama  milletin gönlünden silemediler..
Kısa zamanda bir büyük bakanlığı kurup, kısa zamanda işlevli hale getirip, Türkiye'nin bir numaralı bakanlığı yapmak, Türkiye'nin her köşesini şantiyeye çevirmek, 500 bine yakın konut yapmak, Türkiye'yi kentsel dönüşüm cenneti haline getirmek Erdoğan Bayraktar'a nasip olmuştur!..
Ve bugün o nedenle milletin gönlünde aranan adamdır.
Üzerine atılan bütün çamurlara rağmen dimdik ayakta duran, atılan bütün çamurların atanların yüzüne bulaştığı bütün yargı kararları ile ortaya çıkınca hayal kırıklığı yaşayanlar, bugün ülkenin birçok sorunu varken bir arsa üzerinden Bayraktar'a yüklenmelerinin arkasındaki neden  sadece Bayraktar değildir!..
Bu millet daha yemiyor beyler!.
Yeseydi Cumhurbaşkanlığı seçimindeki sonuç o olur muydu?
Millet derslerini her defasında veriyor!..
Bayraktar da cevabı ile verdi..
Önceki gün haberi yapan anlayış ile dünkü haber arasındaki farka baktığımız zaman
Fark şu;
KIVIRMAK!.
Önceki günkü yalanın ardından dünkü haberin adı bu!..
Çamur at izi kalsın mantıkları her zamanki gibi çöktü..
Çünkü Bayraktar'ın verdiği cevap ne denli iftiracı olduklarını belgeledi..
Koskoca gazeteyi ne hale düşürdüler!..
Yazık ki çok yazık!..

***

Türkiye Erdoğan Bayraktar'ın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndaki büyük başarı öyküsünü hala anlatıyor..
Mevlana'nın çok güzel bir sözü var..
Der ki;
“Yürürken başımın yerde olması sizi rahatsız etmesin. Benim tek derdim; yere düşen edebinize takılmamak.”
İşte Erdoğan Bayraktar'ın da o kirli gönüllere vereceği cevap budur..
Bayraktar yalnız olduğunu asla düşünmemeli..
Şeyh  Edebali  güzel der..
“Yalnızlık korkanadır.  Toprağın ekim zamanını bilen çiftçi başkasına danışmaz. Yalnız başına kalsa da! Yeter ki toprağın tavda olduğunu bilebilsin.”
Erdoğan Bayraktar da bu ülkede  kimsesizlerin kimsesi olan, hizmet yaşamında yalnız kalsa da  bir çiftçi gibidir. Ama toprağın tavda olduğunu iyi bilmeli..
Çünkü yaptıkları milletin gönlünde silinmez izler bıraktı!..
Allah herkese nasip etsin.
O şunu demiş, bu bunu demiş, o bunu yazmış hikaye!
Yalan haberler, iftiralar karşısında;
Hal biliyor, ahval  biliyor.. Gönül biliyor, Allah biliyor..
Bayraktar'ın kim olduğunu.!
Gerisi hikaye..