Yaşadığımız şehri temiz tutma hepimizin her şeyden önce insanlık görevi.
“Nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak!”
Bu sözü hatırladınız değil mi?
Neden bunu yazma gereği duyarız peki!
Çünkü insanlıktan nasibi almayanlar kirletmekten başka bir şey düşünmezler de ondan..
Onları uyarmak gereği duyarız..
Ama nafile!
Tuvaletleri pisletenler, park-bahçeleri çekirdek tarlasına çevirenler, çöpleri gelişi güzel atanlar, yerlere tükürenler..
Artık ne ararsan!
Boşuna dememişler “aslan yattığı yerden belli olur” diye?
Mesele aslan olmak ama!
Şurada Trabzon’a iki gün kar yağdı manzara ortada!
Her taraf gelişi-güzel çöp yığınlarına dönüştü!
Hafta sonu eve gidiyorum!
Öğretmenevini geçtim tam şehir kulübü arasındayım!
Hafifçe kar yağıyor!
Akıl-almaz bir şekilde çöpleri sokaklara bırakanları gördükçe ne diyeceğimi şaşırdım
Kocaman poşetler ağızları bile bağlanmadan içinde yemek artıklarından tutun her şey iğrenç bir şekilde sokağa atılıyor.
Dayanamadım neden bunu yapıyorsunuz dedim!
Verilen cevap vahim! “Belediye temizlik işçilerinin ne işi var gelsin toplasınlar!”
Belediye işçileri dediğiniz insanlar uzaydan gelmedi?
Görevleri elbet çöpleri toplamak!
Topluyorlar da! Hem Büyükşehir hem Ortahisar belediyesinde çalışan işçi kardeşlerimiz üzerine düşeni hakkıyla yapıyor.
Peki vatandaş olarak biz üzerimize düşeni yapıyor muyuz?
O çöpleri gidin başka bir ülkede böyle atın-bakalım başınıza ne geliyor?
Kafamız her estiğinde gözümüze kestirdiğimiz her yere çöp atacak gücü ve hakkı nerden buluyoruz anlamadım gitti!
***
CİNSELLİĞİ ES GEÇMEYİN!

“Çocuklarla cinsellik konusunda konuşmakta gerek toplum olarak bilgisiz oluşumuz gerek ise aile yapımız nedeniyle çoğu zaman yetersiz kalıyoruz.
 Hatta bazı çocuklar bu konuda hiçbir zaman aileden bilgi ve yönlendirme alamıyorlar.  
Oysa, cinsellik konusunda bilgilenmiş olmak bireylerin tüm hayatını etkilediğinden son derece önemli. 
Çevremizde yahut medyada gördüğümüz pek çok mutsuzluk, şiddet, cinayet, intihar olayının arkasında çoğu zaman cinsel bilgi yetersizliği olduğunu biliyor musunuz?”
Gazeteci Serap Torun’un bu tespitine aynen katılıyorum.
Cinselliği tartışma, öğrenme ve konuşma noktasındaki zafiyetlerimiz toplumsal problem haline dönüşmüş durumda.
Ne okullarda ne ailelerde gereken hassasiyet gösteriliyor.
Cinsellik her defasında es geçiliyor yada üzeri örtülüyor.
Ayıp-günah-yasak denerek öteleniyor!
Çoğu gencimiz yaşadığı kaos yüzünden bunalıma girmiş durumda!
Çareyi başka şekillerde arıyorlar.
Anne ve babalar aman dikkat diyorum!
Çocuklarınızın bedenlerini, sorunlarını ve kafasındaki problemleri konuşarak çözmeye çalışın
***
GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ!

Ne kadar çok da özlemişiz futbolcuların kolbastı oynamasını
Ne çok özlemişiz zevkle rahat bir maç izlemeyi..
Ne çok özlemişiz yağmurda-karda-soğukta coşmayı, kazanmayı..
Özlem duyduğumuz bir çok duyguyu bize Gaziantep maçında yaşattığınız ve yeni stadın hakkını güzel bir futbolla verdiğiniz için hepinize teşekkür ediyoruz..
Büyüksün Trabzonspor!
Ve en büyük teşekkür taraftara!
Soğuk havaya rağmen takımlarını yalnız bırakmayan bordo-mavi renklere gönül veren taraftarlarımız uzun zaman sonra evlerine mutlu dönmenin keyfini yaşadı..
Üçte-üç yaptık!
Aynen devam!
Yeni stat, yeni transferler ve yeni bir ruh!
“Güzel günler göreceğiz inanın çocuklar” şarkısını yeniden söylemeye başladık!
Güzel günleri bu camia çok ama çok hak ediyor.